Terasa çıktım. Sık sık çıkardım buraya zaten çünkü manzarası o kadar güzeldi ki. Yeşilin ve mavinin her tonu bulunuyordu. Deniz, ağaçlar, rengarenk çiçekler. Sonra gözü kapıya doğru kaydı evet burası her zamanki gibi aynıydı. Simsiyah takım elbise giyinmiş onlarca koruma ve önlerinde duran sahibi. Miraç BOZOĞLU. Bozoğlu şirketlerinin, onlarca kafe, araba, bar, kumarhane ve insanların sahibi. Tabi bana da sahipti. O her istediğini alırdı ve beni de istemişti. Ben onu ne kadar istemesem o beni o kadar istiyordu. Ve ben ne yazık ki bu simsiyah gözleri hiçbir manzaraya değişmem.
0547******: Müdürün odasından çıkarken ki yüz iradeniz çok tatlıydı.
Böyle küçük ellerini yumruk yapmış
Gözlerinden geçen öfkeyle ilerliyordunuz.
Ama en güzeli de o güzel kırmızı dudaklarınızı büzmüşsünüz.
0563*******: Öfkeli civciv dehşet saçtı KDKDKDKKDKS
Aras: Her kimsiniz bilmiyorum ama saçma espirileriniz komik değil.
Bana yazmayı bırakın ve ben de bu olanları saçma bir şaka olarak düşüneyim.
0539*******: Ya istemesek?