Düştüğün yerden tek başına kalkmayı bilmen lazım, hayatı kimse olmadan yaşayabilmeyi.
Tam kendin olmayı, yalnız olmayı öğrendiğin anda, hiç ummadığın biri gelip kapılarına vurduğun kilitleri yavaş yavaş sökme gayretine kapılır...Düştüğün yerden tek başına kalkmayı denediğinde , istemesen de ayağın takılıp tekrar olduğun yere geri dönebilirsin, yoluna engeller çıkabilir, aşman gereken zorluklarla boğuşabilirsin tam da böyle bir zaman diliminde sana nefes almayı istemeyi, iki kişi bir hayatı yaşamayı, o hayat uğruna fedakarlıklarlar yapabilmeyi öğreten bir şey belirir uvuzlarında "sevmek"...
savaşçı bir hayatın hikayesi... Yanlızlığın son bulmasının, iki kalbin birbirine tutunma ve başındaki belaları atlatmaya çalışma hikayesi...
Abi kitapları kıtlığı çekiyorsanız doğru yerdesiniz. Sizden istediğim ana karakter olan kız ile empati kurmanız. Babasına olan düşkünlüğünü anlamanız. Bu kitapta önyargılı abiler yok, karışan bebekler yok. Alışılmış klasik abilerim hikayesi değildir. Dikkat! Bu kitabı okurken neden benim abim yok diye dert yanabilirsiniz :)
"Onu istemiyorum." Nefret dolu bakışları bendeyken babamdan uzaklaştı. "Benim kızım değil o!" dedi ve üstüme atılmak için hamle yaptı. Fevri bir hareketle geriye kaçarken hemşirelerden biri annemin koluna enjektör sapladı. Sakinleştirici olduğunu tahmin ettiğim sıvı bedenine girdi, hareketleri yavaşça kesilirken hala sayıklıyordu.
"Gerçekleri söyle ona Yılmaz." dedi uykuya dalmadan hemen önce. "Öz ailesini bulsun."
Beni bitirecek kelimeler dudaklarından döküldü. Annem odaya alınırken babam da peşinden gitti. Bedenim titredi, vücudumu soğukluk kapladı. Bir insan narkozluyken asla yalan söyleyemezdi.
Başlangıç: 12 Haziran 2022