Kapının çaldığını duymamla odamdan hızlı adımlarda çıktım. Kapıya yaklaştığımda çoktan açılmış olduğunu işittim ve kendimi göstermeden gelen sese kulak verdim. Ediz gelmiş, anneme bana vermesi için bir şey vermiş, hediye olduğunu belirtmişti. Yanlarına gitmekle gitmemek arasında kararsız kaldığım sırada annemin "Görüşürüz Ediz oğlum, dikkat et kendine." dediğinde alelacele yanlarında bittim. Her ne kadar gelenin o olduğunu bilsem, duysam da görünce heyecanlanmıştım. Yüzümdeki gülümsemeye engel olamazken, onun bana göz kırpmasıyla gülüşüm daha bir büyümüştü.
"Görüşürüz Handan teyze." dedi ve arkasını dönüp gitti.
Annem kapıyı kapatınca bana döndü ve elindeki kutuyu uzattı bana yüzünde anlam vermediğim muzip bir gülüşle.
"Sanaymış kızım. Ediz oğlum hediye olduğunu söyledi." dedi hala yüzündeki o gülüşle.
Hiç bir şey söylemden annemin elindeki kutuyu alıp odama geçtim arkamdan gelen gülüşlere dönüp bir öpücük atıp odama girdim ve heyecanla kutuyu açtım. İçinden askerlik zamanında kullandığı künyesi çıktı. Onun böyle anlamlı bir şeyi bana hediye etmesi heyecanlanmama neden oldu. Elime aldım, inceledim. Sonra kutunun içindeki küçük nota ilişti gözlerim.
"Sen benim için çok güzel şeyler ifade ediyorsun. Bil istedim..." yazıyordu. Beni sevdiğini tekrar hissettirmeyi başarmıştı her zaman olduğu gibi. Künyeyi avcumun arasına aldım, sıkıca tuttum.
"Teşekkür ederim" dedim içimden. "Çok teşekkür ederim."
Yıllar önce evlat edinilmiş ve bunu çok sonradan öğrenen edebiyat öğretmeni Ekin Susmaz. Kimsesiz olduğunu düşündüğü bir şehit çocuğun koruyucu annesi olur. Evine aldığı çocuğun 6.yaş gününde birden babası çıkagelir...