İkinci şansa inanır mısınız?
İnanmayın, öyle bir şey yok. En azından bizim elimizde öyle bir şans yok. Her şeyi yapmak için bir, sadece bir şansımız var.
Sadece bir tanecik ömrümüz var mutlu olmak veya yalnızlık için. Bir tanecik ömrümüz var çalışıp çalışmamak için. Son olarak bir tanecik ömrümüz var kalıpları yıkmak için!
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
"Bu insanlara çok üzülüyorum Joseph; gözleri varken görmüyor, kulakları varken duymuyorlar, hiçbir şeyin farkında değiller..."
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Evet, geçmişimizi bilmeliyiz ancak hepsini -iyisiyle kötüsüyle- geleceğimize taşımak doğru mu?
Neden gülümseyip zorluklara; "Ben senden güçlüyüm!" demiyoruz ki?
Neden bize hiçbir iznimiz olmadan çizilmiş yollardan yürümeye kalkışıyoruz?
Neden kendi yolumuzu çizmiyoruz ki?
Yaşayan ölüler bize bu konuda yardımcı olabilir. İkinci şansları olan kişiler hayattan derslerini alıp bize doğru şeyi gösterebilir!
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
İyi yürekli, düşman ve de konumunu bilmeyen insanlar düşünün. Böyle insanlar olabilirse vampirler neden olmasın?
Vampirler, insanları ısıran ve kanlarını içen kötücül canlılar olarak canlanır çoğumuzun gözünde.
Ama aslında bu gerçek değilse?
Ya vampirler insanlığı kurtarmak için yapıyorsa tüm bu iğrenç şeyleri?
Belki de sadece kendi soylarını kurtarmaya çalışıyorlardır...
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Bir vampirin gözünden tüm bu olanları görmeye, onun bakış açısından tüm bu olanlara bakmaya hazır mısınız? Belki insanlar haklıdır, vampirler gerçekten de kötü canlılardır. Belki de değillerdir...
Farklı ama bir o kadar da tanıdık bir dünyanın kapılarından içeri girmek üzeresiniz, hazır olun...
BU KURGUDA BOLCA VAMPİR BULUNMAKTADIR!!
Bilincim yavaş yavaş açılırken beraberindr korkunç bir baş ağrısıda getirmişti. Göz kapaklarımı zorlukla kaldırarak etrafa baktım, hava henüz aydınlanmamıştı. Göz ucuyla saate baktığım da beşe gelmek izere olduğunu fark ettim. Hiç uyumamıştım ama uykum baş ağrım yüzünden sonuna kadar açılmıştı. Ayrıca üzerimde hâlâ elbisem vardı.
Kısık bir iniltiyle bacaklarımı yataktan sarkıttım ve çıplak ayaklarımın soğuk fayansa değmesine izin vererek alt kata indim, mutfakta birkaç şey atıştırdım ve ağrı kesici içerek tekrar odama döndüm.
Ardımdan kapıyı kapattım ve yatağıma adımladım, fakat duyduğum hırıltılı nefes sesleri beni duraksattı.
"Kim var orada?" Diye fısıldadım, hâlâ kapıya yakın olduğum için elim ışık düğmesini aramaya başladı, duvarda elimi sürtmeye devam ederken bulamadığım için içimden küfürler ediyordum.
Elim aniden sert bir şeye değdiğinde irkildim ve arkamı döndüm...
Duyuru!!
Arkadaşlar kitapta 25. Ve 26. Bölümlerin yeri karışık ve düzeltemiyorum, ona göre bakarsınız bölüme.