Dışarıda kopan fırtınanın habercisiymiş gibi uğuldayan camlar ile ahşap evin içini radyodan yayılan zarif Zeki MÜREN parçalarıyla dolup taşıyor, genç kadın elindeki dikdörtgen şeklindeki ağaç parçasının ortasına oyduğu ağzını açmış kurdu hatlarına kavuşturmaya devam ediyor bir yandan da radyoda çalan parçaya eşlik ediyordu. Gecenin ilerleyen saatlerinde dışardaki kıyamet yerini büyük bir kar fırtınasına bırakmış, odanın ortasındaki harlanan soba bile etki etmez olmuştu. Genç kadın, bu soğuklara yıllardır alıştığı için umursamadı. Genç kadın saatin geç olduğunun farkında olsa da elindekini bırakamıyordu derken yaptığı iş bıçak gibi kesildi dışarıdan sesler geliyordu, sese iyice kulak verdi evet! Kapsı tırmalanıyor dışarıdan güçlü uluma sesleri geliyordu hızla oturduğu yerden kalkıp salonu terk etti ve kapının yanına gelip büyük botlarını ayağına geçirdi üzerine kalın parkasını geçirip kafasına dışarıdaki fırtınaya karşı bere geçirip onun üzerine de bir şal örttü ve derin bir nefes alarak kapısını araladı. Kapıyı aralamasıyla geriye çekilen Çakır kafası ile arkayı işaret etti genç kadın peşine takıldı ve karların içerisine bata çıka on beş dakika boyunca yürüdüler. Geldikleri yere baktığında şoka uğradı genç kadın çünkü ileride yedi kişi vardı ve her biri birbirinden perişan görünüyor ve üzerlerindekilere bakılırsa askerlerdi. Genç kadın hızla yanlarına gidip nabızlarını kontrol etmeye başladı, donmak üzere oldukları için nabızları çok yavaşlamıştı ölmek üzerelerdi aralarında birkaç yaralıda vardı. Genç kadın hayatına böyle bir gecede dahil olan insanlarla ne yapacaktı? kapak tasarımı: @yorumsuzlar