ÇİRKİN BABALARIN GÜZEL ÇOCUKLARI
  • GELESEN 389
  • Stimmen 29
  • Teile 7
  • GELESEN 389
  • Stimmen 29
  • Teile 7
Laufend, Zuerst veröffentlicht Jan. 09, 2021
Erwachseneninhalt
(+18)

5 beden ve 5 bedel.

Sesini duyar gibiyim.
Peki Anneler hiç kötü olmaz mı?

Çirkinlik yüzümüze öyle bir gülmüştü ki kör olmuştuk. 

Ben Okyanus 
Ben Kürşat 
Ben Zeytin
Ben Mercan 
Bende Er, bu masalın kötü sonu yine biz olmuştuk.

"Bazı masallar tozdan bulutlar gibidir. Dıştan bembeyaz görünür elini savursan yok olur. Biz ne masaldık, ne de masal kahramanı. O toz bulutlarının ta kendisiydik. Kendi elimizle kendimizi yok etmiştik. Çünkü biz hiçbir masal gibi mutlu sonla bitmemiştik. Kahraman olamayacak kadar da güçten acizdik. Sondan başlayan ve yerine sayan bir hikayeydi bizim ki."

Başka bedenlerdeki. Başka evlerdeki. Başka kalplerdeki tüm hayal kuran çocuklara ithaf edilmiştir.



Başlangıç: [10 Ocak 2021]

Yayımlama: [22 Ocak 2021]
Alle Rechte vorbehalten
Melden Sie sich an und fügen Sie ÇİRKİN BABALARIN GÜZEL ÇOCUKLARI zu deiner Bibliothek hinzuzufügen und Updates zu erhalten
oder
Inhaltsrichtlinien
Vielleicht gefällt dir auch
GECENİN İZİ von hisssizyazar
43 Kapitel Laufend
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
Vielleicht gefällt dir auch
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
gay seks hikayeleri  cover
Dilerim Ki | Gerçek Ailem cover
mianhe cover
GÜNCE | Gerçek Ailem cover
 PAPATYA (Gerçek Aile) cover
MAZHAROĞULLARI cover
GÖNÜL KİRASI  cover
Güneş Tutulması  | Yarı texting  cover
otuz beş| yarı texting cover

GECENİN İZİ

43 Kapitel Laufend

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....