Rakının adabı vardır.
Herkese kalkmaz o kadeh. Herkese içilmez.
Ya Yare içersin, Ya da yaraya.
Yıllardır içinde tuttuğun ne varsa doldurursun kadehe.
Acıların, kederlerin, çaresizliklerin, yarım kalmışlıkların.
Geçer yudum yudum boğazından.
Geçtiği yerleri kor alevler sarar.
Rakının adabı vardır.
Herkesle kalkmaz o kadeh. Herkesle içilmez.
Dostlar meclisidir orası. Kimin yarası yariyse ona içilir.
Onun için kalkar o kadehler. Acılar, kederler, çaresizlikler, yarım kalmışlıklar. Pay edilir bardaklara. Herkes eşit sırtlanır yükü . Herkes eşit yudumlar.
Rakının adabı vardır.
Herkes doldurmaz o kadehi. Herkese doldurulmaz.
Kendin dökersin dertlerini kadehe. Karşında oturan birde yar ise, yarinle beraber yara olan Yare içiliyorsa ve kadehi dolduran Saki yar ise işte o zaman o kadeh senin celladın olur.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."