Rozerin&Mirza Mir Bazen gerçek bildiğiniz doğrular, yalan olan yanlışlardan ibaret olabiliyor. Benim tüm hayatım gibi... Mirza bileklerimi daha çok sıkırak arkamdaki duvara daha sert bastırdı. Vücuduma yaslı olan vücüdünun ağırlığını artırark daha sert yasladı bedenimi duvara. Bileklerimdeki ağrıyı hissedebiliyordum ama belli etmemeye çalışıyordum. Dişlerimi sıkıp yüzümü onun yüzüne çeviridim. Sinirden anlında ki damar çoktan belirmiş, yüz hatları olabildiğince gerilmişti. En az onun kadar bende sinirliydim. "Ne yaptığını sanıyorsun sen!?" dedim, yüksek çıkan sesimle. Gözleri birbirine yaslı olan vücudumuza kaydı. Sonra üzerimdeki.elbisenin her hattında dolaştı göz bebekleri. Elbisemi inceledikçe kaşları daha fazla çatışıyor, yüzü geriliyordu. Gözlerini üzerimden ayırdıktan sonra yavaşça kafasını kaldırdı ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Bu elbiseyi giymeyeceksin , Rozerin." dedi tüm sert yüz hatlarına rağmen sakin kalmaya çalışır bir ses tonuyla. Sinir krizi geçireceğim şimdi. Elbiselerim onu hiç ilgilendirmezdi. Ona bunu defalarca söylemiştim. Hayır onu geçtim elbisem gayet uygun bir elbiseydi. Bana herşeyi yaptırabileceğini sanıyorsa yanılıyordu. "Bu elbiseyi giyeceğim, Mirza." dedim gözlerimi gözlerine sabitleyip meydan okuyan sesimle. Zaten yeterince dibime sokmuş olduğu yüzünü, konuştuğumdan beri pür dikkat izlediği dudaklarım üzerine biraz daha eğdi. Artık alıp verdiği nefesini tüm yüzümde hissediyordum. "Giymeyeceksin dedim Roz." dedi, herhalinden sinirlerini kontrol altına almaya çalıştığı belliydi. "Giyeceğim dedim Mir." dedim. O benim ismimi kısaltmıştı ben ise onun ikinci ismini kullanmıştım. "Eğer şu an bu elbiseyi kendin çıkartmazsan, ben çıkartırım. Ve bana kalırsa çıkartmamanı tercih ederim..."