Sanatçının çaldığı o eşsiz besteydik.Bazense bir annenin acı dolu çığlıkları, ama çoğu zaman uçurumun dibindeki o çaresiz çocuklardık . Hiç birimiz anlayamıyorduk,kader hep mi acımasızdı, yoksa bu acımasızlık sadece bize miydi? Vazgeçtik zamanla, ne kadere boyun eğdik ne de kurtuluş için çabaladık.Artık başka hayatlar,başka insanlar,bambaşka seslerdik. Ne gelirdiki elden?sahte gülüşler ,yalan dolu sözler ,kalbi katılaşmış bir avuç insan kalmıştı bizden...Hatta kendimize o kadar başkalaşmışız ki bedenlerimize hapis olmuş ruhlarımızın acı dolu feryatlarını duymadık. Oysa duymalıydık,"gerçek değil,sanrı" diye atılan haykırışları.