"Hiçbir şey senin sandığın gibi değil, izin ver sana neyin ne olduğunu göstereyim," dediğinde sesindeki güven kararlılığımı bir nebze kırdı. Ama hayır güvenemezdim. Başımı hayır anlamında salladım. Gözlerimden benden habersiz yaşlar akmaya devam ediyordu. Bana birkaç adım yaklaştığında elimdeki silahı daha çok sıktım. Namlu göğsüne değdiğinde gözleri hala gözlerimdeydi.
"Şu an burada beni öldürebilirsin." dediğinde ona bakmaya devam ettim.
"Ama inan ya da inanma gerçek sandığından çok daha farklı. Ve bunun için yaşamaya devam etmelisin,"