Karşımdaki güzel leydi siyah eteklerinden tuttu ve dizlerini kırarak selam verdi. Belli ki soyluydu. Bende aynı nezaketle şapkamı çıkardım ve tek elimde şapkamı tutarak selam verdim. Siyah ve parlayan gözlerine bakarak düzgün İngiliz aksanımla konuştum; "Adınız nedir güzel leydi?" Küçük bir gülümseme gönderdi. Az bildiğim bir dil olan Fransızca konuşuyordu bu güzel leydi. Baştan çıkartıcı ve mükemmel olan Fransız aksanıyla kendini tanıttı; "Moi je m'appelle mademoiselle noir Et comme vous pouvez le voir Je ne souris, ni ris, ni vis." Et c'est tout ce qu'elle a dit...