Terk edilmek. Kulağa ne kadar kötü geliyor değil mi?
Işık Atalay, annesi ve babası tarafından küçük yaşta yetimhaneye mahkum edilmiş bir kız. Hep kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, artık kimsenin onu üzmesine izin vermeyen güçlü bir kız.
Ya peki, okul ve aşk hayatında bu kadar güçlü olabilecek midir?
Işık'ın hayatına öyle birileri girecektir ki,artık her şey değişecektir.
Bu hikaye hüznün, sevincin bulunduğu bir hikaye. Peki siz dinlemeye var mısınız?
"Artık bizim kalbimizin de bir adı vardı, bizim kalbimiz sevgisiz kırık kalplerdi..."
İnsan her yara aldığında daha çabuk iyileşir mi gerçekten?
Yoksa o yaralar zamanla sadece daha derine mi işler?
Acı, yalnızlık ve bitmek bilmeyen karanlık... Bunlar büyürken bana eşlik eden tek duygulardı.
Çocukluğum onların nefretin gölgesinde sessizce kayboldu.Sevilmenin ne olduğunu bilmeden, ağır bir sessizlik içinde geçti.
Büyüdüğümde yanımda yalnızca alıştığım o soğuk boşluk vardı. Yaralar birikti, izler derinleşti. Hepsi bir şekilde geçti ya da geçmedi. Şimdi geriye ne kaldı bilmiyorum; sadece bir boşluk, sessiz ve sonu olmayan bir boşluk...