Bir sabah mide bulantıları ile uyanıyorsunuz, halsizliğiniz artıyor, hastalandığınızı düşünerek hastaneye gidiyorsunuz ve yapılan tahlillerden hamile olduğunuzu öğreniyorsunuz! Sistemi normal çalışan bir kadın için buraya kadar her şey normal... Peki, normal olmayan işte tam da buysa? O bir kadın değilse! Ömrü boyunca eline erkek eli değmemiş, hiç erkek arkadaşı olmamış, köyünün toplumsal normlarından sıyrılıp okuma umuduyla yola çıkmış ve mesleğini eline almak için tüm dünyevi duyguları hayatından çıkarmış bekâr bir genç kız için, bu gerçek normal değildi... Tutku, isminin aksine toplumsal yargıların arasına sıkıştığı için, adının bir erkekle anılmamasına dikkat ederken, bakire halde nasıl hamile kaldığını kimseye açıklayamayacağının farkına varınca, cesur bir karar alıyor ve bebeğinin babasını araştırmak için kimsenin cesaret edemeyeceği sırtların tozunu havalandırıyor. Bulgular onu öyle bir kapanın içine çekiyor ki, ölüm ensesine dokunuyor. Korkularından kaçmak istediğinde sırların örtüsüne takılınca, kendini bir anda ölüm çemberinin ortasına yuvalanırken buluyor. Üzerine oynanan kirli oyunlardan habersiz olarak gerçeklerle yüzleştiğinde ise, artık hayatının yönetimi onun elinde olmuyor... Hayatı tek bir tahlille alt üst olan Tutku, babasının kim olduğunu bilmediği bir bebeği korumak için sınırlarını zorlarken, peşinde dolaşan ve ona bunu yapan manyaktan kaçabilmek için hiç olmayacak bir kişinin kapısını çalarsa? Bebeğinin yaşaması için, babasının katiline boyun eğecek mi? Hayatı boyunca nefret ettiği tek soyadına muhtaç olduğunda, bebeği ve hayatı üzerindeki kararları sevmediği bir adamın eline bırakabilecek mi? Sırları asla çözülemeyen cinayetler... Babası kim olduğu belli olmayan bir bebek... Nefret ettiği adama muhtaç olan bir kadın... Normal zamanda yüzüne bakmayacağı
4 parts