*Herkes gülüşünden öpebilir, ben gözyaşından öpüyorum. Acılarını bana bulaştır.*
Silah sesi yankılandı İstanbul'un herhangi bir sokağında. Bir zamanlar derman olan İstanbul koca bir çöplüğe dönüşürken geride kalan tek beden sığamadı o kocaman çöplüğe. Kaçamadı da, gidemedi de, ölemedi de... boğazından süzülen her bir nefes tanesi ciğerlerini yakarken bir kez kafasını kaldırıp da bakamadı yıldızlı geceye. Zaten o geceden sonra bir daha yıldızla dolmadı lacivert örtü ya da yıldız olamadı gökyüzü. Sonra yalnızca Güneş doğdu, sonra yalnızca Güneş battı. Gün bundan ibaretti, geceler kor kıyametti.
Akın küstü Kurşun'a, Kurşun bir kez daha bakamadı aynadaki Akın'a.
Ortamı mahşer alanına çevirdi Kurşun, sonra o mahşer alanı hiç bitmedi. Kurşun azap oldu yere göğe, semadan yağdı toprağa, köklerinden yaktı.
Sonra İstanbul'dan eksik olmadı silah sesleri, bir baktılar ölüler her yerde.
Bir baktılar, ölüm her yerde.
K.V.A.S♣️
KİTABA BAŞLAMA TARİHİM: 02.02.2021
Kıdemli Üsteğmen Demokan Alp AYDEMİR, namıdeğer Kuzgun, özel kuvvetlerde çalışan oldukça başarılı bir subaydı. Yıllar sonra kuledeki yalnız bir kızla yollarının kesişeceğinden henüz habersizdi. Bildiği tek şey, vatanı ve bayrağı için canını dahi verebileceğiydi.
Zamanı geriye sarmak mümkün olsaydı keşke. Mesela ailesiyle mutlu tablosuna dönmek isterdi Kuzgun. Yaşadıklarından sonra psikolojik bunalıma giren Kuzgun, hayatına devam edebilecek miydi? Kuzgun'un kalbi yeniden atabilecek miydi?
•••
UYARI: Bu kitapta geçen kişi ve kurumlar TAMAMEN hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi yoktur.