( FİNAL BÖLÜMÜNE KADAR YAZACAĞIM ! BİTİNCE DÜZENLENECEK !)
- İTİRAF ET ARTIK ! BURDAN KAÇAMAZSIN !
- sizi anlamıyor sanırım efendim.
- KES SESİNİ !
Bir hışımla bana dönüp iki elini birden masaya sertçe vurdu. Burda olmak istemiyordum. Burda olmayı hak etmiyordum. Burda olmam gerekmiyordu. Yanlış yapıyorlardı.
- ŞU ÇEVİRMENİ DAHA ÇABUK GETİRSİNLER ! ÇABUK !
Arkadaki adamın yakalarını sonunda rahat bırakmıştı. Artık benim üzerime geliyordu. Ben ise sadece bakıyordum. Dolu dolu gözlerim , gereksiz kalabalık damarlarım , gitgide sıkışan kalbim ve asla gözümün önünden gitmek bilmeyen mazi ile birlikte...
°°°°°°°°
- Bu o değil. Üzgünüm...
- NE ? Ne demek o değil ? Emin misin tekrar bak !
Kolumu öne doğru hızla çekti. Bedenim masaya çok hızlı çarpmıştı. Acıyordu.
- hayır , dedim ya... Bu o değil. Onun dövmesi yoktu ama bu kız dövmeli !
- bak onu biraz daha tutacağız ve eğer fikrini değiştirmek istersen -
- bunu yapamazsınız ! O suçsuz.
- yine de bunlar aramızda kalsın ! Ayrıca onu yine de burda tutacağız. Haberin olsun.
Gecenin şu saatinde maskeli , şapkalı ve hatta numarasız olduğu belli olan gözlükleriyle gelen genç adam odadan çıktı.
- bunların hiçbirini çevirme ! Sakın !
İnsan çevirmen getirmeden önce bir sorar ' dilimizi biliyor musun ? ' diye !
Salak !