5 chapitres En cours d'écriture "Komutanım, roket atar!" dedi Halil.
Duyduğum sesle eş değer olarak, bir patlama meydana geldi.
Nefesim kesilmişti, yaralandığım için değil, timimden ses gelmediği için. Düşünmek istemedim şehit olma ihtimallerini, arızalansın istedim kulaklıkları.
Olmayınca olmuyor, demişler.
Bağırdım tüm gücümle kulaklığıma, "TİM SES VERİN, HERKES İYİ Mİ!" bu bağırışıma kimsenin yanıt vermediğini anlayınca durdu dünyam.
Elimdeki el bombalarını, karşımdaki itlerin üstüne yağdırıdım. Hepsi leş olmuştu, ama volkan timi yok olmuştu.
Mevzilendiğim yerden çıktım ve herkesin mevzisine doğru yürüdüm, etrafta bulunan uvuzlar nefesimin cigerlerime batmasını sağlıyordu.
Benim timimin parçaları olamazdı onlar değil mi?
Oturduğum yere çöktüm ve sırtımı büyük bir kayaya yasladım. Elim göğsümdeki ağrıyı geçirsin diye masaj yapıyordu, ama ben şehitlerimin parçalarını görmüştüm.
Bu vatan uğuruna can veren timimi görmüştüm, bu ağrı kalbimde sızı olarak kalacaktı. Iyileşmeyecektim, alışacaktım.