Söz Mührü
  • Reads 73
  • Votes 9
  • Parts 2
  • Reads 73
  • Votes 9
  • Parts 2
Ongoing, First published Jan 22, 2021
Rengi solmuş yıllanmış koltuğun üzerinde boylu boyunca yatan kızıl kadına değdi gözleri. Saçlarından gözlerini kaçırdı vücudundaki sıyrıklara aldığı yaralara baktı uzunca bir süre. Beyaz teni öylesine soluk duruyordu ki ilk defa ona bu beyazı yakıştırmadığını düşündü. Sıktığı çenesinden olsa gerek şakaklarında anlık ağrılar hissetti . Ateşte ısınmasını beklediği mühre çevirdi başını ,evet kızgın demir artık hazırdı ait kılmaya .

Dizlerini kırıp koltuktaki boş yerini aldı ,öylesine kırılgan duruyordu ki anlık bir duygu geçti gözlerinden ,canı yanacaktı. 
Sıkmaktan kırılacak gibi olan çenesine mümkünmüşçesine yüklendi artık yapmalıydı en azından baygınken.

Elini saçlarında gezdirdi bir süre bakındı öylece. Alnına düşen saçları toplayarak arkaya bıraktı, boynu açıkta kaldığında saçlarına inat parlayan beyaz tenine yaklaştı. Kulağındaki halka küpeyi dikkatlice çıkardı ve hala bir ateş parçası kadar sıcak olan mührü boynuna bastırdı . 
Acıyla hareketlenen hamranın gözlerinden yaşlar aktı gözlerini açamasa da kulağının aşağısında can alıcı bir acı seziyordu ellerini kadıramıyor ,dokunamıyordu. Birden kalkan mühürle sadece tenindeki sızı kaldı ardından alnına koyulan bir buse ve fısıltı halinde çıkan ''artık güvendesin''sözleri.
 
Kapak Tasarımı:BuseGunsoy'a aittir.
All Rights Reserved
Sign up to add Söz Mührü to your library and receive updates
or
#214mühür
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
34 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
DİLVAN (Kitap oluyor)  cover
SARRAF cover
İMDADIM cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
Kara Gül  cover
GECENİN İZİ cover
AMARİS cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
GÖNÜL ŞİFASI cover

DİLVAN (Kitap oluyor)

58 parts Complete

Tek davası okumak olan Avin Mirşad. Bin derdin dermanı olan Maran Mirşad. "Mardin şahidim Maran yüreğimin güneşisin. Dışımı aydınlatırken yüreğimi yakansın." Hayatın acımasız döngüsü içerisinde birbirlerine denk gelen iki insan. "Mezopotamya şahidim Avin. Hem gecem hem gündüzümsün. Sen benim gökyüzümsün." Herkesin bir yarası var. Güneş kadar yakıcı, gece kadar karanlık.