“Ama bu imkansız!” diye direttim. Ne renk olduğunu bilmediğim gözlerini umursamadığını belirten bir edayla devirdiğinde devam ettim. “Ben renkleri göremiyorum!” diye bir kez daha gerçekleri hatırlattım ona. Tekrar bana döndü.“Umurumda değil. Sana renkleri göstereceğim. Hem de en güzellerini.” “En güzellerini mi?” “Evet,duyguların rengini” Renkleri hiç tanımayan bir kız ile beyninde ki renk karmaşasından bunalan sinestezik bir gencin yollarının kesişmesi. Tamamen hayatın saklı bir güzelliği,kaderin bir cilvesi. [Yazar notu: Bu kitapta bahse alınan her iki hastalık ve etkileri gerçekte var olan rahatsızlıklardır, bu rahatsızlıklar dışında ki tüm olay ve karakterler ise kurgudan ibarettir.]