Her şey yine sıradan ve aynıydı verdiği kararlar onu bu noktaya getirdi, artık değişme zamanı geldi, kendine inanma zamanı.. Hisler her zaman doğruya yönlendirir mi yoksa mantık mıdır inanmamız gereken, bazen arkanızdan biri geliyor gibi hissedersiniz ya da koyduğumuzdan emin olduğumuz bir şey yerinde değildir veya yerindedir ama bizim hatırladığımız şekliyle değil, ne oldu diye meraklansakta önemsemez geçiştiririz genelde, çünkü bu kolay olan seçimdir. Tüm bu Seçimler hayatımızı etkileyen minik minik domino taşları... devrilen bir taşı geri kaldırmak mümkün olabilir mi? Kaldırdığımızda hayatımızda neler değişir? akıllarda binlerce soru...Birlikte olmak istediğimiz kişiler çoğu zaman bize uygun mu değil mi diye arada kalırız, bu ikilem aklımızın bir oyunu mu yoksa çevrenin dayatması mı? Yapmak İstediğimiz meslek, yaşamak istediğimiz hayat, inanmak istediklerimiz hepsi birer domino taşı ama taşlar doğru yerinde mi onu sorgulayalım. Acaba o gün farklı bir seçim yapsaydım başıma neler gelirdi neler yaşardım diye merak edenlerden misiniz? Ya da aynı anı yüzlerce kez yaşamış gibi hissedenlerden. Çınla da öyle... o da milyonlarcasından biriydi sadece. Taa ki o güne kadar.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."