Bir töre hikayesi...
Bora & Derin
Sevdiğim adamı, hayat arkadaşımı, fırtınam, Boramı bulmuştum ben İstanbul'da. Sonra ise doğduğum, büyüdüğüm bu şehri geride bırakıp Mardin'e gitmiştim. Fırtınamın ailesiyle tanışacak onlara kendimi sevdirecektim. Korkuyor muydum? Hayır pek sayılmaz. Sevdiğim adam arkamda olduğu sürece kimse umrumda değildi. Ben her zaman aşkımın, sevdiğimin peşinden koştum. Ayağıma basmak isteyen, beni sevdiğimden ayırmak isteyen çok insan oldu. Koskoca Mardin'e karşı küçücük bir ben. Ne yapabilirim ki değil mi? Çok aşağılandım, çok ezildim. Ama ezildiğim kadar ezdim. Şöyle bir geriye bakıyordum da bana yukardan bakan insanların hepsi ağzımdan çıkacak iki kelimeye muhtaç. Unutmayın şu dünyada kimse yaşattığını yaşamadan ölmez!
Kalbini savaş meydanında bırakmış bir asker, o intikamı elbet bir gün alır.
...
Alakurt lakâbıyla bilinen Kurter Alacakan, ülkesinin en başarılı askerlerinden biridir. Bir gece vakti timiyle gittiği Kafes operasyonunda timdeki dostlarını acı bir şekilde kaybeder.
Her şeyini kaybettiği o zifiri karanlık gecede, kan dolu toprağa bakıp, toprağı avuçlayarak korkunç bir intikam yemini eder.
Ve her şeyi ardında bırakıp şehre geri döndüğünde, hiçbir şey aynı kalmayacaktır.
Özellikle de General'in kızıyla tanışıp, onunla aynı intikam yoluna başkoyduktan sonra...
ALACAKAN.