Kış Güneşi
  • Reads 3,773
  • Votes 250
  • Parts 28
  • Reads 3,773
  • Votes 250
  • Parts 28
Complete, First published Jan 26, 2021
Mature
Lord ve Lady Edwards'ın tek kızı olan Mary, büyüdüğü güvenli ve rahat ortamdaki diğer akranlarının aksine yeni moda elbiselere, iyi bir evliliğe, unvanlara ya da servete önem vermez. Büyük savaşa ilk andan beri karşıdır zira bu savaşın, ülkeyi korumak için değil, başkalarını yerinden etmek için verildiğini düşünür. Zamanla savaşla ilgili her şeye ve herkese cephe alır. Teğmen Winston ile yanlış anlamalar, kazalar ve karşıt fikirlerle başlayan ilişkilerinin zamanla başka bir yöne doğru gidip gitmeyeceğine dair kararı Mary verecektir.
Büyük savaş sonrası evine dönen genç subay Benedict Arthur Winston, askeri okuldaki öğrencilik yıllarının ardından cephe görevi yapmış, hayatında başka bir amaç olmamıştır. Savaştan döndüğü gün Lord Edwards'ın kızı Mary ile tanışır ve gördüğü ilk anda karar verir; yaşamına vereceği yön, bu mavi gözlü aksi genç kadın tarafından belirlenecektir.
All Rights Reserved
Sign up to add Kış Güneşi to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
AVENTURİN by FGulhan
22 parts Ongoing Mature
Temiz ve berrak bir geceydi. Yıldızlar kendi arasında sanki hangimiz daha parlak diye aralarında yarışıyorlardı. Şehirden bu kadar ışık yansırken yıldızlar nasıl bu kadar güzel görünebiliyordu? Hayat vardı, umut vardı, insanlar mutlu olmak için bir neden bulabilirdi; tek yapmak gereken bulmak istediğin şeyleri aramaktı. Paulo Coelho, Simyacı adlı kitabında "Bir şeyi gerçekten istersen, onu gerçekleştirmek için bütün evren senin için işbirliği yapar." demişti. Öyleyse insanlar neyi bekliyordu? Kendi istediğini aramak, bulmak için neyi bekliyordu? Bu sırada gözüm gökyüzünden ayrılıp tam karşımızda duran evin balkonuna ilişti. Orada... Karanlıkta bir adam vardı. Simsiyah giyinmiş, karanlık bir adam. Yüzünün yarısı aydınlığı ister gibi ay ışığına bulanmış, diğer tarafı tehlikeli olduğunu bağırırcasına gizli ve saklı. Onu orada bulmamı ister gibi hareketsizdi. Onu bulmasaymışım kendisini görmem için hiç çabalamayacakmış gibi. Kendi içinde ne yaşıyordu da içindeki bu derin karanlıkta kayboluyordu bunu bilmiyordum ve bu karanlığın içinde onu bulması gereken neden bendim ve onu her istediğinde bu karanlığın içinde bulup çekip çıkarabilir miydim, buna da bir yanıt bulamamıştım. Tek bildiğim onun ay ışığına doğru çıkması ve yüzünü, yeşilinin mi kahvesinin mi baskın geldiğini göremediğim gözlerini bana sunmasını istediğimdi. Belki böylelikle karar verebilirdim; aydınlıkta mı yoksa karanlıkta mıydı?
You may also like
Slide 1 of 10
AVENTURİN cover
İntikam Melekleri cover
wattpad kız karakter önerileri cover
PAN'IN SAKLI SEMBOLLERİ (3. Kitap) cover
Üvey kardeşler cover
BERDEL (+18) cover
Wampir Okulu cover
Alhece/ namjoon cover
Lafügüzaf  cover
Kemikler Şehri cover

AVENTURİN

22 parts Ongoing Mature

Temiz ve berrak bir geceydi. Yıldızlar kendi arasında sanki hangimiz daha parlak diye aralarında yarışıyorlardı. Şehirden bu kadar ışık yansırken yıldızlar nasıl bu kadar güzel görünebiliyordu? Hayat vardı, umut vardı, insanlar mutlu olmak için bir neden bulabilirdi; tek yapmak gereken bulmak istediğin şeyleri aramaktı. Paulo Coelho, Simyacı adlı kitabında "Bir şeyi gerçekten istersen, onu gerçekleştirmek için bütün evren senin için işbirliği yapar." demişti. Öyleyse insanlar neyi bekliyordu? Kendi istediğini aramak, bulmak için neyi bekliyordu? Bu sırada gözüm gökyüzünden ayrılıp tam karşımızda duran evin balkonuna ilişti. Orada... Karanlıkta bir adam vardı. Simsiyah giyinmiş, karanlık bir adam. Yüzünün yarısı aydınlığı ister gibi ay ışığına bulanmış, diğer tarafı tehlikeli olduğunu bağırırcasına gizli ve saklı. Onu orada bulmamı ister gibi hareketsizdi. Onu bulmasaymışım kendisini görmem için hiç çabalamayacakmış gibi. Kendi içinde ne yaşıyordu da içindeki bu derin karanlıkta kayboluyordu bunu bilmiyordum ve bu karanlığın içinde onu bulması gereken neden bendim ve onu her istediğinde bu karanlığın içinde bulup çekip çıkarabilir miydim, buna da bir yanıt bulamamıştım. Tek bildiğim onun ay ışığına doğru çıkması ve yüzünü, yeşilinin mi kahvesinin mi baskın geldiğini göremediğim gözlerini bana sunmasını istediğimdi. Belki böylelikle karar verebilirdim; aydınlıkta mı yoksa karanlıkta mıydı?