❝ Halikarnas'ta tanıştık, olağanüstü bir tanışmaydı. Bir barda, sarhoş kafayla. Ve Halikarnas'ta bir gece demiştik, tek bir gece. Planımızda âşık olmak yoktu. Gözlerimi açtığımda Beyrut'a giden bir jetteydim, kaçırılmıştım. Oradan da Napoli. Sonra tüm dengeler değişti. Yıllardır süregelen düşman ailelerin imkânsız aşkı. Ne klişe değil mi? Bir o kadar da farklı. Hiçbirimiz bu kadar tesadüfün bizi bulacağını düşünmemiştik. Aşkımızın alevleri tüm dünyayı sarmıştı. Ne Türkiye'ye sığabildi ne de İtalya'ya. Bunu da hesaba katmamıştık. Zaten aşkta hesaba kattığımız neyi yaşamıştık ki? Sonra gözlerimi araladım ve bana tüm bunların bir hayal olduğunu söylediler. Beynimin bana oynadığı bir oyun olduğunu. Kibarca deli olduğumu. Bu mümkün müydü? ❞ ⚝ Gözlerini bembeyaz ve boş bir odada araladığında son birkaç ayının tamamen hayal ürünü olduğunu öğrenen Lâl, aylardır İtalya'da aşk yaşadığı mafya lideri Don Valentino Riccardo'nun da hayalî bir aşk olduğunu duyduğunda ne düşüneceğini şaşırmıştı. Bunca yaşanan şey yalan veya hayal olamazdı. Tüm gücünü bunu kanıtlamaya harcayacak olan Lâl, yıllar önce yerine geçmek zorunda kaldığı Azize'yle ilgili geçmişte kalan sırlarıyla da yüzleşeceğini hesaba katmamıştı. Peki, hayallerini süsleyen Valentino gerçekten bir hayal ürünü müydü? UYARI: Bu hikâyede yetişkin içerik bulunmaktadır. Copyright © Tüm Hakları Saklıdır
83 parts