"Git dedi bağırarak ,bana bağırmazdı "
"Ölmek mi istiyorsun dedi tekrar 'fakat beni ölüm İLE yan yana koymazdı "
"Kurtul benden dedi son kez "
Beni bırakmazdı "
Mecburiyet kötü bir duyguydu ,ve mecburiyet 22 yaşıma kadar hissettiğim en acı verici duyguydu ,
Umdu adımda taşıdığım fakat onun gök mavisi gözlerinde ,asıl onun umut olduğunu o 22 yaşımda öğrenmiştim ,
Kalbim göğsümün altında buz parçalarına dönüşürken ,kristal uçları göğüsümü deliyordu ,
Şevkat ettiğim adam kalbime buz tohumlarını eksede ,kalbim buz tutsada içimdeki kül kelebekler Can çekişiyordu
Şevkat beraberinde korkuyuda getirdi•
•FİNİFUGAL
Latinceden türemiş bir sözcük. Sonlardan kaçmak, herhangi bir şeyin sonlanmasından nefret etmek anlamına geliyor.
"Bana ocüymüş gibi bakmayı kes. İnsanım." Derin bir nefes aldıktan sonra dolunaya baktım. Bu gece beni aydınlatmak ona düşmüştü. "Ayrıca göbeğin sana pek yardımcı olmuyor. O ağaç senden birkaç beden daha küçük." Beklediğim gibi birkaç homurtu duyduğumda ağacın arkasına saklanan genç çocuk kendini açık etti. Titreyen bedenini gördüğümde sıkkın bir nefes bıraktım.
"Şu gözlerini çek üzerimden velet."dişlerimi sıkarak söylediklerim onu daha da korkutmuş gibi titremesi arttığında kendimden bir kez daha iğrendim. Üzerimde üniformam ile birçok çocuğun hayalini süslerken başka bir çocuğu benliğimle korkutuyordum.
"Korkacak bir şey yok. Bir tanıdık." Kaşlarımla arkamdaki mezarı işaret ettiğimde çocuk kalkan kaşları ile bana sanki bir hayaletmişim gibi bakmaya devam etti. "Ne var ulan?! Babamızın mezarına ziyarete geldik işte! Niye mezardaki benmişimde dirilmişim gibi bakıyorsun?"
Sağ elinin işaret parmağı titrek bir şekilde havalanıp arkamdaki açık mezarı işaret ettiğinde "Babanın mezarını mı kazdın yani?"diye sordu. Sanki çok normal bir şeymiş gibi sakince omuzlarımı silktim. "Senin mezarını mı kazmalıydım?"
"Hayır tabiki de!"diye cırladığında diğer eliyle hızlıca ağzına kapattı. "Abla Allah'ını kitabını seversen senin akşam akşam başka işin yok muydu ya?!"
"Niye lan? Bu akşam müsait değil miydi?"