BABA KATİLİ : KANAYAZI MAHALLESİ
  • Reads 8,384
  • Votes 4,304
  • Parts 9
  • Reads 8,384
  • Votes 4,304
  • Parts 9
Ongoing, First published Jan 28, 2021
Kitap kapağı için @nkysdesings teşekkür ederim.

Okuduğunuz tüm kitaplardan farklı olması umuduyla...bu kitap sana ithafen yazılmıştır.

⭐⭐⭐⭐⭐


Zehrini içten içe akıt ki tüm bedenine seni bir sarmaşık gibi sarmış olan acı yerini sadece alınacak intikama bıraksın.

Öfkeyle kutsansın bedenim.

Nefretle yıkansın ruhum.

Acıyla kavrulsun çocukluğum.

Öyle bir yansın ki içime ekilen ölüm tohumları çiçek açsın.

Baharı değil kışı getirsin.

Ellerim kan kokusuyla ıslansın.

Ölüm ölümümü değil. Ölümü getiren ben olayım.

Ecelim olmaya gelenlerin eceli olayım.

Ben Çiçek Faysal bugün burada kendime bir söz veriyorum. Babamı benden almış olan şeytana asıl şeytanın kim olduğunu göstermek için onun gibi değil ondan daha tehlikeli biri olmak için kendime söz veriyorum.

Söz veriyorum. Bizim dünyamızdan bir can kopardığı için ödeyeceği bedeller namına.

Bugün bir can gitti. Bin can gitti.

Şeytan can evimden vurdu. Can evinden vurmak için herşeyi yapmaya hazır bir canavar yarattığını bilmeden.

*****

Bu hikayede en masum sandıklarımız bile masum değildir ona göre okuyun.
All Rights Reserved
Sign up to add BABA KATİLİ : KANAYAZI MAHALLESİ to your library and receive updates
or
#587şeytan
Content Guidelines
You may also like
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
55 parts Ongoing
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
You may also like
Slide 1 of 10
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
Asena ✯{gerçek ailem}✯ cover
Kelebeğin Ömrü Kısalıyor (Düzenlenecek) cover
MAHKUM cover
PROFESYONEL   cover
lord potter-black'in evi cover
Köpek cover
TERAZİ cover
Cehenneminden Alacaklıyım +18 cover
Aşiretmiş ( Gerçek ailem) cover

YARALASAR(Kitap Oldu)

55 parts Ongoing

"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.