"Biz büyüdük Rüzgar. Değiştik. Artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz."
"Biz senelere meydan okuduk Eylül. 3 sene değil 3 asır geçse biz hala biziz."
Annem bizi bırakıp gittikten sonra bende herkesi arkamda bırakıp gittim. Annemin gözlerimin önünde öldüğü o şehirde daha fazla kalamazdım kendimi toparlamama ihtiyacım vardı. Bende,en yakın arkadaşlarımı, geride kalan ailemi ve sevgilimi arkamda bırakıp gittim.
Geriye döndüğüm zaman beni farklı şeylerin karşılayacağını biliyordum.Eski arkadaşlıklar, eski aşklar aynı kalabilecek miydi? Ya da beni daha fazla neler bekliyordu? Yaşayıp öğrenecektim.
Bu yolculukta yanımda olup,bana destek verir misiniz? :))
İnsan her yara aldığında daha çabuk iyileşir mi gerçekten?
Yoksa o yaralar zamanla sadece daha derine mi işler?
Acı, yalnızlık ve bitmek bilmeyen karanlık... Bunlar büyürken bana eşlik eden tek duygulardı.
Çocukluğum onların nefretin gölgesinde sessizce kayboldu.Sevilmenin ne olduğunu bilmeden, ağır bir sessizlik içinde geçti.
Büyüdüğümde yanımda yalnızca alıştığım o soğuk boşluk vardı. Yaralar birikti, izler derinleşti. Hepsi bir şekilde geçti ya da geçmedi. Şimdi geriye ne kaldı bilmiyorum; sadece bir boşluk, sessiz ve sonu olmayan bir boşluk...