Yirmi bir Mart gününde hücreye hapsedildim. Kilit vurulurken bir ses fısıldandı. "Ölümün hücreden çıkacağın gün." Artık tek başımaydım. Çaresizdim. Karanlık duvarlar ürkütüyordu.. Sessizlik her saniyeye yayılırken, dünya beni çağırıyordu. Lanetli dakikalarda çığlıklarım kanlar eşliğinde ölümü andı. Artık bir insandım. İnsan olmayan bir insandım. Gözyaşlarının pınarında kokan ölü peri, öldürülmek için sürükleniyor bilmediği salıncaklara... Kurtarılmayı diliyor mu, o da bir muamma...