O anlarda, birbirimize duyduğumuz güven ve sevgi, tüm korkuları ve tedirginlikleri yok ediyordu. Sarp'ın yanında olmak, içimde bir huzur ve güven duygusu yaratıyordu. Derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım. Yatakta yan yana yatarken, aramızdaki yastığın sembolik bir sınır olduğunu biliyordum ama bu sınır, bizi birbirimize daha da yakınlaştırıyordu. Kalp atışlarım hızlanmıştı; yatak, güzel kokusuyla beni sarmıştı. Sarp'ın gözlerinin içine dalarak, tüm korkularımı ve endişelerimi unutmuştum. O an, sadece onun yanında olmanın verdiği huzuru hissediyordum. Gözlerim yavaşça kapanırken, kalbim hala hızlıca çarpıyordu ama bu çarpıntı, korkudan değil, onun yanında olmanın verdiği heyecandandı.
Askerdi onlar, herkes gibi. Türk doğan herkes asker değil miydi zaten. Onlar bu lafı fiile döken yegâne insanlardan ,yegâne kadınlardan birisiydi sadece.
Düşmanlarına dağların ZEBANİSİ...
ASKERLERİNİN RUHSUZU...
VATANININ TURNASI...