Yumuşacık dudakları dudaklarımı sertçe öperken bedenini bedenime iyice yaklaştırarak resmen vücudumu kafesledi. Tek eli yanağımı okşamaya başladığında, ne ara belime sardığını çözemediğim eli ise midemdeki garip hisse gebe oldu. Belimi saran baş parmağını yavaş yavaş bir aşağı bir yukarı hareketlendiriyorken saniyeler, bir ömür gibi geldi.
Ve benden uzaklaştığında, saniyeler önce beni öpmesiyle içine girdiğim büyük pembe balon patladı ve parçaları etrafa dağıldı.
Nefeslerimiz birbirine karışırken donmuş bir halde tepki veremiyordum.
Elini belimden çekmeden, alınlarımızı birbirine yasladı. Gözlerimi açmaktan hiç daha önce bu kadar korktuğumu hatırlamıyordum. Sanki gözlerimi açarsam, daha da beteri her ne yaparsam yapayım gidecekmiş gibi hissediyordum.
Ve o giderse, tekrar yıkılacaktım. Tam da bu yüzden sadece durdum, tanrıya bu anda donup kalma dileklerimi ilettim.
Tanrım, tam şu an, o an bu an tanrım, tam şu an tanrım...
Soluklarımızın birbirini kovalıyorken belimdeki eli belimi okşamayı bir an bile bırakmadı. Dudaklarını araladığını hissettim.
"Bir yanlışın var;eğer benim kurduğum oyunu oynuyor olsaydık, oyun çok farklı olurdu."
ilkay:
ülkene dön
olezka:
anca benim dönmemle birinci olabilirsiniz zaten :d
-Texting düzyazı karışık.
Rekabet içinde olan farklı gruplardaki üniversite öğrencilerinin nefretten aşka dönen hikayesi.
İLK BÖLÜMDEKİ UYARIYI OKUMADAN BAŞLAMAYIN.