"Bana kim napabilir? Senden başka kim benim canımı yakabilir. Ben artık canım yansın istemiyorum. İster buna bencillik de ister başka birşey. Ben artık seni sevmek istemiyorum." Aynı yere ard arda kaç gözyaşı sığdırdı her damlayı saydım. Bize bunu yapana lanet ettim. "Git." Dedi ellerini ellerimden çekerek. Bunu beklemiyor muydum zaten. İstediğim bu değil miydi. Peki bedenim bir külçe gibi ağırlaşmışken neden tek bir adım dahi atamıyordum. Içim neden üşüyordu. Neden titriyordum. "Git." Dedi tekrar yüzünü duvara çevirerek. Elimle masadan destek alıp kalkarken o kadar yavaş ilerledim ki sendeledim yine de düşmeden kapıya yaklaştım elim kolunu sıkıca kavrarken bedenimin duvara çarpması bir oldu. Elini belime koymasıyla canım yanmazken yüreğim bu tezatlığa rağmen yanıyordu. Gözyaşlarım peşi sıra kendini bırakmışken beni taşımayan dizlerimle sendeledim. Bunu fark etmesiyle kolunu öyle bir doladı ki belime. Alnını alnıma dayadı. "Yapma kurban olduğum. Yapma. Söyle.." dedi dolu dolu. "Söyle kim istediyse eceli olayım bunu senden. Ama yapma. Susma Mihri. Beni yıkamazlar beni kimse yıkamaz." Dedi beni buna inandırmaya çalışarak. "Bi tek.. Ulan bi tek sen yıkarsın." Aynı sözü bugün başkasından da duymuştum. Bu kadar canım yanmamıştı. Oysa herkes onu ne kadar tanımıştı. Zaafına oynamışlardı. Keşke sevdiğim adamın zaafı olmasaydım. Keşke beni bu kadar sevmeseydi. Keşke seni daha fazla kendime katarak sevseydim. Daha fazla nasıl sevilecekse kana kana sevseydim seni.. "Bi tek ben yıkarım." Dedim ellerim yüzünü kavradı. Parmak ucumda yükselerek dudaklarımı bastırdım dudaklarına. Önce afalladı. Sonra benden daha hırsla, sahiplenerek öptü beni. Üst dudaklarını çekiştirirken alt dudağımı talan ederek öptü. Sonumuz böyle olacaktı. Son kez ama hiç yetmeyecekmiş gibi öptüm onu.All Rights Reserved