Ruhum Kafeste
  • Reads 5,127
  • Votes 915
  • Parts 59
  • Reads 5,127
  • Votes 915
  • Parts 59
Complete, First published Feb 05, 2021
Mature
"Kalbimin en derinlerinde ona karşı olan sevgi kırıntılarını kendime bile söylemeye utanıyorum. "



Bütün çocuklarını evlat edinen Alihan Karahan yıllarca onlara kurduğu baskı sonucunda bütün istediklerini yaptırırdı. 


Şu an yetişkin olan bu insanlar yıllar önce babaları olarak görmeye başladıkları Alihan babalarının sözlerinden hiç çıkmamışlardı. 



Fakat bir gün Işık'ın tanıştığı Papatya adlı genç kız gerçek ailesini bulmak için ondan yardım isteyene kadar. Bu genç kızın yaşadıkları Işık'ı ailesini aramaya iter.


Işık bir yandan kendi ailesini ararken, diğer yandan da kardeşi Vedat'ın ailesini aramaya başlar. 


Kendi ailesi ile ilgili gerçekler, Işık'ın bütün hayatının sırlarını ortaya çıkarır. Ondan gizlenen gerçekler, Işık'ı babası olarak gördüğü Alihan Karahan ile karşı karşıya getirir. 


Işık'ın, artık istediği tek şey yıllarca baba dediği bu adamdan ne pahasına olursa olsun kurtulmaktır. 




Hayatınızdaki en değer verdiğiniz, onun için her şeyi yaparım dediğiniz insanın aslında size hayatınızın en büyük kötülüğünü yaptığını bilseniz ne yapardınız? Onu affedip hayatınıza devam mı ederdiniz, yoksa ona hesap mı sorardınız?

Başlama tarihi: 07.02.21
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Ruhum Kafeste to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
AMED'İN MEZOPOTAMYASI  by mezopotamyali_yazar
51 parts Ongoing
Evin ise yediği tokatın şiddetiyle yere düşmüştü. Dudağının kenarı yeni bir darbe alırkende Kazım Ağa saçlarından koparırcasına tutup Evin'i kaldırmıştı. Nefret dolu gözlerle de Evin'in gözlerinin içine bakmıştı. Evin onun düşmanıymışcasına ... Ki Evin, Kazım Ağa'nın düşmanı olmuştu da . Amcaoğlu Armanç kızı Berze'yi kaçırdığı için . Bu da ister istemez Kazım Ağa'nın dahada çok öfkelenmesine neden oluyordu. Evin'e ise bedel ödemek düşüyordu ... Kazım Ağa karşısında olan genç kızın yeğeni olduğunu unutarak ona düşman gözüyle bakıyordu. Saçlarından sürükleye sürükleye ... Evin ise daha fazla dayanamayıp küçük bir kız çocuğu misali sesli bir şekilde ağlamaya başlamıştı . Babası ve abisi saçlarını okşamaya bile kıyamazdı . Peki ya karşısındaki adam ??? O işte tam tersiydi ... Öz be öz dayısı olan Kazım Ağa hiç acımadan Amed sokaklarında saçlarından sürüklüyordu . Zagros konağına götürmek için... Evin'in , Zagros konağına gitmemek için yere düşüp yaralanmalarını umursamadan . Zagros konağının önüne gelmeleriylede Kazım Ağa , Evin'i bir paçavra misali avluya atmıştı. Evin'in bedeni soğuk zeminle buluşurkende yüzüne daha fazla darbe almamak için avuç içlerinden güç almıştı. Gözlerine iki çift siyah kunduranın belirmesiylede Evin yavaşça başını kaldırmıştı . Gördüğü iki çift gözlede utançla başını eğmişti . Amed Zagros... Kazım Ağa onu Amed'in ayaklarının önüne atmıştı. "" Armanç iti Berze'yi kaçırmış !!!"" Dedi Kazım Ağa . "" Berze'ye karşılık Evin !!!"" Dedi nefretle . KİTAP YAYINLAMA=21 TEMMUZ 2023 WATTPAD PLATFORMUNDA YAZILAN AMED'İN MEZOPOTAMYASI ADLI İLK VE TEK KİTAP!!!
GECENİN İZİ by hisssizyazar
29 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
Senden Kalanlar Dildâde (IV)  by sinemselay
32 parts Complete
Aldığınız bir kararın yüzünüze söylenmesi mi daha zordur aslında yoksa bir başkasının da aynı kararı alması mı? Belki biri, belki de ikisi. Benim için mi, hiçbiri... Sevdiğim adamla çıktığım bu yolda benim için zor olan, geçmişin acılarıydı hayatımda. Biz geçmişi bırakıp geleceğe emin adımlar atmak isterken geçmişin peşimizi bırakmamasıydı aslında. Tek bir şey istemiştim hayattan, mutlu olmak. Ve hayatın bana vermediği tek şey vardı, yine mutlu olmak. Mutluluk kelimesi bile yabancıydı artık bana, ben bir tek hüznü bilirdim hayatımda. Ulaç ve ben... Birbirine yabancı ve birbirinden uzak iki kişi. Tanışmamız tesadüftü belki benim için ama onun için her şey planlıydı. Tek planlı olmayansa bana duyduğu aşktı. Çünkü aşk plana sadık kalmazdı. İntikamlarn başlattığı bir aşk hikayesi değildi bizimkisi. İntikamları bitirmek uğruna yaşanan günlerde doğan, sancılı ama bir o kadar da tutkulu bir aşk hikayesiydi... İki tüy tanesi gibi düştük gökten yere. Birimiz rengarenkti birimiz simsiyah. Zaman ikimizi de tozlu yolların tozuna bulaştırmış zifiri karanlıklara dönüştürmüştü. Ama ikimiz de o karanlıktan çıkmış kendi rengimizi katmıştık dünyaya. Lakin bilmiyorduk ki ağlayan gökyüzünün o renkleri sileceğini, bilmiyorduk ki o renkleri silip yerine güzel ama tek bir renk ortaya çıkaracağını... "Ben renklerden nefret ederdim Ulaç, sen sevdirdin. Ruhumu karanlığa gizlemiştim, sen çıkardın. Bana ışık oldun, demiştin. Söylesene sevgilim, ay parçasını cennetinde ölümsüzlüğe kavuşturmadan mı bitecek bu hikaye?" Sustum ama cevap vermedi. Ben de son kez seslendim ona, yitirdiğim son bir umutla." Masal gibiymişsin, bir yokmuş bir varmışsın... "
İKİ DİLDE AŞK (DAVA  SERİSİ 3) FİNAL OLDU by yitenumutlar
25 parts Ongoing
+18 Sahneler içerir Meydanda kalırsam yazılsın taşa Kader de ne varsa o gelirmiş başa... Bir yüreğe iki sevda sığar mı? İlk sevdanı dünyaya gözlerini ilk açtığında isminle beraber fısıldadılarsa kulağına,diğer sevdan ruhun bedenine üflendiğinde yazılmışsa alnına, hangisinden vazgeçersin? Vazgeçmeli misin...? Vazgeçebilir misin...? "Seni kaderime yazan şahit olsun! Adımızı,kulağımıza okuyanlar şahit olsun! Yüreğimize bu sevdayı düşürenler şahit olsun! Elimden damlayan kana! Şerefim olan belimde taşıdığım silaha, Kitabıma ve Kelamullaha yemin olsunki SENDEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİM! " Beklemek... Dünyaya gözlerini açtığı ilk anda bile gelmesini beklemişti alnına yazılan sevdanın,kulağına kendi isminden sonra ismi fısıldanan adamın. Beklemek...Yüreğine iki sevdayı sığdırmış bir adamı, aldığı ilk nefesten beri beklemek... Kız, her bekleyişin sonunda adama açtığı kapıyla cenneti sunarken, adam açılan kapıyla cehennem ateşlerini savurdu kızın yüreğine... Vazgeçmek mi kolaydı, beklemek mi...? Bekleyen mi acı çekerdi,beklenen mi...? İki yüreğe bir sevda düşünce aynı dil mi konuşulurdu, yoksa dil lal mi olurdu...? Aşkın dili bir miydi yoksa başka dili var mıydı...? İki sevdalı beden de yürek suskun,dil lal olunca aşk iki dil den de farklı dökülür sonun da İKİ DİL DE AŞK çıkardı ortaya...
GÜNEŞ VE AY - AH SENDE 2  (TAMAMLANDI) by asosyalimbenn
47 parts Complete
''Çok özledim seni.'' Mihri dilini tutamayıp kalbinden konuştu. Zaten onun yanında aklı çalışmıyordu ki! ''Ben de...'' Bir ağabeyin kardeşine verebileceği normal bir cevaptı aslında bu. Ama ne Arslan Mihri'nin ağabeyiydi, ne de Mihri Arslan'ın kız kardeşiydi. Mihri doğduğu gün Arslan ağabeylikten azad edilmişti. Zaten ondan değil miydi Ahsen'in oğluna hasreti... Zaten ondan değil miydi Arslan'ın sebepsiz kaçışı... Liseden beri uzak duruşu... En çok ihtiyacı olduğunda ailesine uzaktan bakışı... Kalbin atışı kaderin sesiydi ve kader konuşunca insan hep susardı. Arslan da susmuştu. Kaderine boyun eğip, geri çekilmişti. Başka şansı yoktu. ''Bir daha gitmezsen özlemezsin...'' Mihri'nin söylediğine tepkisiz kalan Arslan sıkıntılıydı. Çünkü biliyordu ki kalıcı olarak gelmemişti buraya. Bu gün değilse yarın dönecekti. ''Ee hediyemi görebilir miyim?'' Sessizlik hoşuna gitmeyince istemese de ayrıldı Arslan'ın kollarından. Arslan da toparlanıp az önce duvara dayadığı çerçeveyi eline aldı. Mihri'ye uzatırken sanki gözleriyle kalbindekileri söylüyordu. Gözleri sevdiğini haykırırken dili susuyordu. Kalbi bas bas bağırırken, aklı öylece duruyordu. *** Ah Sende'nin yakışıklısı Yavuz Arslan Miroğlu ve güzel karısı Ahsen Karahan Miroğlu'nun çocuklarının hikayesi... Ay'ın Güneş'e olan imkansız aşkının hikayesi... NOT: AH SENDE adlı kitabın devamıdır. Konular birbirinden bağımsızdır. Sadece karakterleri ortaktır. Önce onu okumanızı tavsiye ederim. Fakat okumadan da anlayabilirsiniz. ~~Tüm hakları saklıdır, herhangi bir çalınma, izinsiz kopyalanma durumunda tarafımdan yasal işlem başlatılacaktır. ~~
You may also like
Slide 1 of 10
İMKANSIZIM (TAMAMLANDI) cover
ÂHÛ NİGÂH -ARA VERİLDİ-(MTS-4)  cover
PATRONİÇEM cover
SEKRETER cover
AMED'İN MEZOPOTAMYASI  cover
GECENİN İZİ cover
Senden Kalanlar Dildâde (IV)  cover
İKİ DİLDE AŞK (DAVA  SERİSİ 3) FİNAL OLDU cover
YASEMİN ÇİÇEĞİNİN HİKAYESİ  cover
GÜNEŞ VE AY - AH SENDE 2  (TAMAMLANDI) cover

İMKANSIZIM (TAMAMLANDI)

7 parts Complete

Delicesine atan kalbim göğsümde bir ağrıya sebep oluyordu. Kimdi bu adam? *** *** *** Gümbür gümbür atan kalbime birinin dur demesi gerekiyordu. Çünkü dur desem de nankör kalbim beni dinlemiyor ve bana acı veriyordu. *** *** *** Bir et parçasından farkı olmayan kalbim ilk kez bu kadar delicesine atıyordu. Bana acı vermesine rağmen bu acının bağımlısı olmak isteyecek kadar heyecanlandırıyordu beni. Bana ait olmayan bir kalp beni nasıl böyle heyecanlandırabiliyordu ki? *** *** *** Cebinden çıkardığı yara bandını dizime yapıştırdı ve gözlerini aniden gözlerime çevirdiğinde gözlerimi kaçırmaya fırsat bulamayıp yakalanmıştım. Yüzünde serseri bir gülüş oluştuğunda utançla gözlerimi kaçırdım. Kalbim artık dayanmıyordu. *** *** *** 20.02.2019 #1#