Tam on yaşında ; bir çocuğun oyunlar oynayıp salıncakta sallanacağı , deli gibi koşturduğu , kahkahalarla güldüğü yaşta hayatla tanıştı Azem su Aral.
O gün o kadar çok korkmuştu ki liman diyerek celladına sığınmıştı da haberi yoktu. Cellatı küçük kızı kollarının arasına aldı ve onu tanıştığı hayata karşı korumak istedi , bunu yaparken aslında onun celladı olduğunu hiç fark etmedi .
Onu tanıştığı hayata karşı savaşa bilmesi için eğitti ama eğitirken kızın yavaş yavaş ölen ruhunu görmedi , görmek istemedi . Çünkü o da hayata karşı böyle eğitilmişti ve bu savaşı kazanmıştı ya da o öyle sanıyordu ...
On yaşında hayatla tanışmak zorunda kalan küçük kız zamanla büyüdü . Ve celladının istediği gibi güçlü bir kadın olarak ayağa kalktı .
Bundan sonra yıkılmam dediği yerdeyse yaşanan bir kaza sonrası her şey tepe taklak oldu , yıkılmam dediği yerde , kazadan sonra öyle sırlarla karşılaştı ki ; on üç yıllık hayatının kendi kontrolü dışında birileri tarafından yönetildiğini , yalanlarla süslendiğini öğrendi ve öğrendiklerinin enkazı altında kaldı .
Ve tüm gözler üzerindeydi , herkesin hayran olduğu , imrenerek baktığı Azem Su Aral enkaz altında kalkabilecek , sırlar ve yalanlarla başaçıkabilek miydi? Yoksa bir efsane olup dilden dile dolaşacak mı ?