Ardından Ecmel kahvesini uzattı Muâz'a. Diğerleri de belli etmeyerek Muâz'a bakıyordu. Onu ilk defa bu kadar insanî bir davranış sergilerken görüyorlardı. Hatta onu bu kadar insan içine karışmış ve sakin olarak da ilk defa görüyorlardı. Bu yüzden olsa gerek babası oldukça tedirgin Muâz her ân bir olay çıkaracakmış gibi diken üstündeydi. Muâz elinde ki fincanın kulbunu kavrarken hoşnutsuz bir bakış attı içine. Ardından dikkatle küçük bir yudum aldı. Hepsi gizliden-açıktan onu izliyordu. İlk yudumdan sonra biraz dursa da ne yüzünü buruşturdu ne de kahvenin tadına dair bir izlenim bıraktı. Büyüklerin sohbetini dinlerken sakin bir şekilde kahvesini içmeye devam etti. "Kahveyi mi değiştirdin?" Diye sordu Efna. Şimdiye çocuğun şuraya yıkılmış olmasını bekliyordu. Diğer gözler de ona dönerken başını iki yana sallayıp reddetti. "Ben de şaşkınım." İmkânsız dedi, gurur. Riskli dedi, tecrübe. Manasız dedi, mantık. Yine de denemeye değer dedi, kalp.
52 parts