Issız bir yolda yürüyorsun. Adımların sessizliğin ürpertici ahengine karışıyor. Dar sokaklardan geçerken artık tamamen sessizlik seni içine hapsetmiş. Yalnız değilsin biliyorsun. Ama burnuna gelen kan kokusu kadar da yalnızsın aslında. En savunmasız yanlarının uğrayacağı tehlikeye kadar farkındasın bunun. Yine de seni kesen bıçağa güvenmekten başka çaren yok biliyorsun. Burada yaşamayı öğreneceksin. Arafta kalmak ne demek iliklerine kadar hissedeceksin. O parıltılı yaşamın artık silinmeye yüz tutmuş hafızanda tutsak kaldı. Bir silüeti resmediyorsun artık... Bu sensin. Ve katilin robot resmini çizen keşinin aslında gerçek katil olduğunu kimse bilmiyor. Sen bile... Kendi sonunu yazarken başkalarına umut olacaksın, belki bir mucize olacak yeniden doğacaksın. Yaşamadan bilemezsin. Bu yüzden yaşayacaksın. Yüzyllardır uyuyan efsane artık uyandı. Kartlar yeniden karıldı. Bu kez oyun da kuralları da farklı.