Dolunay
  • Reads 3
  • Votes 1
  • Parts 1
  • Reads 3
  • Votes 1
  • Parts 1
Ongoing, First published Feb 07, 2021
Evet sevgili izleyenler, dün gece akıl almaz bir cinayet gerçekleşti, Mevsim Holding'in yönetim kurulu başkanı Özdemir Mevsim gece geç saatlerde ormanlık alanda ölü bulundu. Haberin detaylarını öğrenmek için olay yerindeki arkadaşımız Sinem Çakır'a bağlanıyoruz."

Ekranın sağ alt köşesindeki olay yerini görüntüleyen kutucuk büyüdü ve  ekran ortadan ikiye beyaz bir çizgiyle ayrıldı. Artık haberi sunan spiker ve olay yerinde ki Sinem aynı ekrandaydı. Ve spiker sözlerine devam etti:

"Evet Sinem şu anda canlı yayındayız. Olay yerinde ki gelişmeleri bizlere aktarabilirsin."

Üç saniyelik sessizliğin ardından Sinem konuşmaya başladı:

"Şu anda olay yerindeyim. Burada çok fazla polis ekibi mevcut. Cinayet mi yoksa  intihar mı henüz belli değil. Olay yerine hiçbir haber mensubunu almıyorlar. Fakat edindiğim bilgilere göre ormanlık alanın diğer tarafındaki yolda Özdemir beyin arabası bulunmuş lastiklerine ateş edilmiş. Ve araç savrulmuş. Bu bilgileri destekleyecek biçimde yol kenarında iki tane boş mermi kovanı bulmuşlar. Kovanlar balistik raporu için alınmış. Özdemir beyin Cesedi hala ormanın içinde mi yoksa götürüldü mü henüz bilmiyoruz. Yeni bilgiler geldiğinde sizlerle paylaşacağız."
. 
. 
. 
. 
. 
. 

Haber müziğinin ardından ekranlara  Mevsim Holding'in girişinde bekleyen Berbat bey çıktı. Etrafı gazeteciler ile doluydu. Tüm mikrofonlar Berat beye doğrultulmuştu. Ve Berat Bey konuşmaya başladı. 

" Sevgili basın mensupları ve ekran başında izleyen vatandaşlar Babamın aday olacağını açıklamasının ardından başına böyle korkunç bir olay gelmesinin üzüntüsü içerisindeyim. Fakat duyduğunuz hiç birşeye inanmayın. Çünkü sizlere iyi haberlerim var. Babamın başına gelenler kesinlikle bir suikast girişimi. Ama babam henüz ölmedi!" Kendisi şu anda Mevsim Holding'in özel hastahanesinde yoğun bakımda. Fakat hayati tehlikesi devam ediy
All Rights Reserved
Sign up to add Dolunay to your library and receive updates
or
#111gerçekçi
Content Guidelines
You may also like
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
55 parts Ongoing
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
GÜNEŞİN ÇOCUKLARI 🌞🌞🌞 by RapunzelSeviyor
19 parts Ongoing
"Bana ocüymüş gibi bakmayı kes. İnsanım." Derin bir nefes aldıktan sonra dolunaya baktım. Bu gece beni aydınlatmak ona düşmüştü. "Ayrıca göbeğin sana pek yardımcı olmuyor. O ağaç senden birkaç beden daha küçük." Beklediğim gibi birkaç homurtu duyduğumda ağacın arkasına saklanan genç çocuk kendini açık etti. Titreyen bedenini gördüğümde sıkkın bir nefes bıraktım. "Şu gözlerini çek üzerimden velet."dişlerimi sıkarak söylediklerim onu daha da korkutmuş gibi titremesi arttığında kendimden bir kez daha iğrendim. Üzerimde üniformam ile birçok çocuğun hayalini süslerken başka bir çocuğu benliğimle korkutuyordum. "Korkacak bir şey yok. Bir tanıdık." Kaşlarımla arkamdaki mezarı işaret ettiğimde çocuk kalkan kaşları ile bana sanki bir hayaletmişim gibi bakmaya devam etti. "Ne var ulan?! Babamızın mezarına ziyarete geldik işte! Niye mezardaki benmişimde dirilmişim gibi bakıyorsun?" Sağ elinin işaret parmağı titrek bir şekilde havalanıp arkamdaki açık mezarı işaret ettiğinde "Babanın mezarını mı kazdın yani?"diye sordu. Sanki çok normal bir şeymiş gibi sakince omuzlarımı silktim. "Senin mezarını mı kazmalıydım?" "Hayır tabiki de!"diye cırladığında diğer eliyle hızlıca ağzına kapattı. "Abla Allah'ını kitabını seversen senin akşam akşam başka işin yok muydu ya?!" "Niye lan? Bu akşam müsait değil miydi?"
You may also like
Slide 1 of 10
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
lord potter-black'in evi cover
Köpek cover
Aşiretmiş ( Gerçek ailem) cover
Kelebeğin Ömrü Kısalıyor (Düzenlenecek) cover
GÜNEŞİN ÇOCUKLARI 🌞🌞🌞 cover
TERAZİ  (Tamamlandı) cover
Cehenneminden Alacaklıyım +18 cover
Ateş'in Evi cover
Asena ✯{gerçek ailem}✯ cover

YARALASAR(Kitap Oldu)

55 parts Ongoing

"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.