[Tamamlandı] Kozmik Çağ Lordu
  • Reads 60,062
  • Votes 9,111
  • Parts 111
  • Reads 60,062
  • Votes 9,111
  • Parts 111
Complete, First published Feb 08, 2021
Mature
Düzenin olmadığı bir gezegende başka birinin vücudunda uyanan ve geçmişi hakkında sınırlı bilgi sahibi olan bir gencin fantastik ve bilimkurgu karışımı görünen bir dünyada hayatta kalma çabası onu güçlendiren yegane dayanağıdır.


Kozmik deneyler sonucu ortaya çıkan mutasyona uğramış canavarların soylarını oyun hilesi gibi olan Kozmik Çağ Sanal Dükkanı adlı bir ütopik dükkanın yardımıyla daha ucuz ve kolayla alan Tayfun izbe bir odadan şaşaalı binalarda yaşayan biri olma yolunda ilerler. 


Elbette sonunda bulunduğu gezegenin zirvesine ulaşacaktır, Kozmik Çağ Lordu olmak onu bekliyor!
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add [Tamamlandı] Kozmik Çağ Lordu to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
KIZIL GECE  by DuruMavii
85 parts Complete
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyordu. Göğsüm inip kalkıyor, kalp atışlarım boğazımda hissediliyordu. Karanlığın bağrında yalpalayan adımlarım kör bir noktaya takıldığında, bedenim tek seferde yere serildi. Dizlerime saplanan dikenler dilime canhıraş bir çığlık yuvarladı. Daha fenası yaklaşan adım seslerinin içime boca ettiği keskin ürpertiydi. "Yardım edin! Biri bana yardım etsin." Avuçlarımı kurumuş yapraklara bastırdığımda, yükselen çıtırtıları kulaklarımı tırmaladı. Kalkmak istedim, karnımda yine aynı kıpırtıyı hissettim. İçimde nereden geldiği, nasıl benimle olduğunu bilmediğim bir şey vardı. Tıpkı benim gibi çaresizce kıpırdanıyordu. Titreyen parmaklarımla karnıma dokundum. Islak yüzümü köhne ormanın derinliklerine çevirip daha güçlü bağırdım. "Yardım edin! Biri bize yardım etsin!" Yeniden koşmaya başladım. Dizlerimden akan kanların çıplak ayaklarıma süzüldüğünü hissedebiliyordum. Güçlükle ayakta tuttuğum bedenim bu kez bir ağaca çarptı. Kendimi sırt üstü yerde bulduğum an gözlerim korkuyla açıldı. Çaptığım şey ağaç değil bir yabancının sert gövdesiydi. Ancak o, bir çınar ağacı kadar uzun ve yapılıydı. Karanlık tüm ayrıntılarını ustaca gizlerken, üzerimde tepkisizce gezdirdiği bakışlarını ve silüetini ele veriyordu. Dirseklerimin üzerinde kalkmaya çalıştım. Buraya kadardı, gücüm tükenmişti. "S-sen..." Bir adım attı. Büyük ve yara izlerinin barındığı parmakları önüme uzandı. "Yardım istiyordun, değil mi?" Sesinin bir rengi olsaydı, bu kesinlikle siyah olurdu. Sesi, şavkı kırık bir siyahtan ibaretti. Şeytanın adaletsiz oyununda bana sunulan başka bir seçenek yoktu.
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI) by Kraytus6
200 parts Complete Mature
Arien Krallığının sınır topraklarında binlerce kişi toplanmıştı. Bu insanların amacı yok olmaktan kaçmaktı. Çünkü yeni kurulan Kızıl Birliği ölüm gibi onların üstüne çökmüştü. Gökyüzü tamamen karanlık bulutlarla kaplıydı ve sayısız şimşek çakıyordu. Şimşekler adeta fırtına kopacağının habercisiydi. Binlerce insan son hızlarıyla Arien topraklarını terk ettikten sonra bir gün onların olanı geri almak için ant içmişti. İnsanların önünde son olarak dar bir geçit vardı. Burayı geçmek zorundalardı. Ancak geçidin önünde Kızıl bir pelerin takan yüzünde maske olan bir adam duruyordu. Siyah Maske adamın sadece yeşil gözlerini gösteriyordu. Adam sağ elini havaya kaldırdı ve parmaklarındaki 4 yüzük göz alıcı şekilde parlamaya başladı. Adamın arkasında 4 figür belirdi. Bu kişilerin kıyafetleri Kızıllı adamdan çok farklıydı. "Seni pislik, biz Kara Loncayız önümüzden çekil! Siz beşiniz bize rakip...rakip olamazsınız." Kızıl Pelerinli adam elini salladı ve binlerce kişilik topluluğun etrafı yüzlerce Kızıl kıyafetli ve maskeli insan tarafından çevrildi. Adam derin bir nefes aldığında ortamdaki gerilim artmıştı. ************************************************************************************** Kara Lonca tüm krallıkların ortak kabusuydu. Onlar tüm dünyayı tehdit eden en büyük güçlerden biriydi. Güçlü krallıkları parçalıyorlar, yok olmak üzere olan krallıkları ise güçlendiriyorlardı. Destan ise böyle bir dünyaya gözlerini açtığında. Kaderinde Kara Lonca ile karşılaşmak yazılmıştı. Peki ya Destan'ın kaderi sadece bu muydu? Olağanüstü büyülü yaratıkların,inanılmaz yeteneklere sahip uzmanların olduğu bu dünyaya bir göz atmalısınız. Bir çocuğun taş ocağından başlayan yetişim yolunda sizlerde kendinize bir rol belirleyin bırakın hayal dünyanız sizi güçlü yetişimcilerin arasına als
You may also like
Slide 1 of 10
KIZIL GECE  cover
Elçi 1-2 cover
[Tamamlandı] Çılgın Mucidin Kozmik Fırını  cover
KIZIL KURT_1( Alfa) cover
Gizli Sebep • Texting | (Tamamlandı) cover
TAKINTILI KARANLIK LORD cover
Alfa Kralın İnsan Eşi cover
Destan - Kitap 1 (TAMAMLANDI) cover
YASAKLANMIŞ TUTKU +18 cover
Getaway (Harlena Fanfic) cover

KIZIL GECE

85 parts Complete

Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyordu. Göğsüm inip kalkıyor, kalp atışlarım boğazımda hissediliyordu. Karanlığın bağrında yalpalayan adımlarım kör bir noktaya takıldığında, bedenim tek seferde yere serildi. Dizlerime saplanan dikenler dilime canhıraş bir çığlık yuvarladı. Daha fenası yaklaşan adım seslerinin içime boca ettiği keskin ürpertiydi. "Yardım edin! Biri bana yardım etsin." Avuçlarımı kurumuş yapraklara bastırdığımda, yükselen çıtırtıları kulaklarımı tırmaladı. Kalkmak istedim, karnımda yine aynı kıpırtıyı hissettim. İçimde nereden geldiği, nasıl benimle olduğunu bilmediğim bir şey vardı. Tıpkı benim gibi çaresizce kıpırdanıyordu. Titreyen parmaklarımla karnıma dokundum. Islak yüzümü köhne ormanın derinliklerine çevirip daha güçlü bağırdım. "Yardım edin! Biri bize yardım etsin!" Yeniden koşmaya başladım. Dizlerimden akan kanların çıplak ayaklarıma süzüldüğünü hissedebiliyordum. Güçlükle ayakta tuttuğum bedenim bu kez bir ağaca çarptı. Kendimi sırt üstü yerde bulduğum an gözlerim korkuyla açıldı. Çaptığım şey ağaç değil bir yabancının sert gövdesiydi. Ancak o, bir çınar ağacı kadar uzun ve yapılıydı. Karanlık tüm ayrıntılarını ustaca gizlerken, üzerimde tepkisizce gezdirdiği bakışlarını ve silüetini ele veriyordu. Dirseklerimin üzerinde kalkmaya çalıştım. Buraya kadardı, gücüm tükenmişti. "S-sen..." Bir adım attı. Büyük ve yara izlerinin barındığı parmakları önüme uzandı. "Yardım istiyordun, değil mi?" Sesinin bir rengi olsaydı, bu kesinlikle siyah olurdu. Sesi, şavkı kırık bir siyahtan ibaretti. Şeytanın adaletsiz oyununda bana sunulan başka bir seçenek yoktu.