Ben Melis korkmaz oyuncuların göz bebeği, sosyetelerin kraliçesi , podyumların prensesi. Dışarıdan mükemmel bir hayatım varmış gibi görünüyor ve gerçekten de öyle. Harika bir ailem harika bir kariyerim var. İlk başlarda şan şöhret para üçlemesi için herşeyi yaparken mutluyken neden şuan da hiç mutlu değilim sanki bu dünyaya ait değilmişim gibi hissediyorum. Belki de hiç samimi arkadaşım olmadığı içindir.insanları anlayan ayrı bir dünyaya açılan kapı buldum. Zaman yolculuğu bile yapıyor. İster geçmişe git ister uzay çağına bütün günlerinde ayrı bir heyecan ayrı bir mutluluk veriyor insanlara. Neyden mı bahsediyorum. Tabiki romanlardan. Roman okumayı çok severim tarihi,aşk,psikoloji hiç farketmez yeterki satırların arasında kaybolayım. "Artık domuzların insanlardan farkı yoktu." romanın son cümlesini de okuyup kapağını kapadım. Domuzlar ilk önce çiftlik için her şeyi yapsalarda zamanla kendilerini diğer hayvanlardan üstün görmüşlerdi. İnsanlar gibi içki içiyor yataklarda yatıyor iki ayak üzerinde yürüyor ve daha nicesi. Peki domuzların gerçektende diğer hayvanlardan üstünlüğü varmıydı. Bütün canlılar gerçektende eşitmiydi.yoksa bazı hayvanlar diğerlerinden yetenekleri farklı diye üstün olabilirler miydi? Bu soru beni bambaşka psikolojiye sokarken gerçektende benim param var diye yoksul insanlardan üstün olabilir mıydım. Ben sırf merak için hava atmak için sık sık dünya turuna çıkarken acaba yoksul insanların bir parça ekmeğe hasret olduğu gerçeğini hiç mi düşünmüyordum. Peki o insanların hakkına hiç mi girmiyordum. Biliyorum ki şuan böyle konuşsam da yarın o egoist halime geri dönüp hiç umursamayan dünyayı ben mi kurtaracağım havasına girecektim. Bu benim iç savaşım. Peki ben şan şöhreti parayı mı seçeceğim yoksa insanlığımı... BU BENİM SAVAŞIM BUYUR GEL BERABER BENİM İÇ DÜNYAll Rights Reserved