Story cover for BİR RÜYA ÖYKÜSÜ by ofernweh
BİR RÜYA ÖYKÜSÜ
  • WpView
    Reads 46,268
  • WpVote
    Votes 176
  • WpPart
    Parts 1
  • WpView
    Reads 46,268
  • WpVote
    Votes 176
  • WpPart
    Parts 1
Ongoing, First published Feb 12, 2021
Bir çift düşünün ki doğdukları andan beri beraberler.

Bir çift düşünün ki birbirlerini görmedikleri tek günleri geçmedi.

Bir çift düşünün ki gördükleri yanlış bir an ile her şeyi paramparça ettiler.

Bir çift düşünün ki kalp kırıkları ve özlemleriyle yıllar sonra tekrar bir araya geldiler.

Peki sizce bu çift yaşadıkları her şeyi aşıp mutluluğa mı kucak açacak yoksa yaşadıklarının kırıklıklarıyla yolları tamamen mi ayrılacak ?

Demir'in Rüyası ve Rüya'nın Demiri...

Kalpleri birbirleri için çarpan fakat bunun farkında olmayan bu genç çiftin sonu belirsiz olan hikayesi mutlu ama ayrı mı bitecek ? Yoksa mutlu ve birlikte mi ?

                                         ❄

"Neden gittin Rüya ? Arkanda o kadar insanı bırakıp... Neden ?" 

Sorduğu sorunun keskinliği ve soğukluğu ile bedenimi bir titreme ele geçirirken kelimeler boğazımda takılı kaldı. 

Gök üzerimize yaşlarını akıtırken ona cevap vermek istemedim. Çünkü eğer bir kelime çıkarsa dudaklarımdan yılların suskunluğu da o kelime ile birlikte firar ederdi.

"Cevap ver bana!" Gittikçe yükselen sesi artık bazı şeylerin kopma noktasına geldiğini haykırırken ben hala karşısında ıpıslak bir halde susuyordum.

Kollarımdan tutup hızla kendine çektiğinde burunlarımız birbirine değmişti. Gözlerimiz birbirine kenetlendiğinde yavaşça yutkundu. Hareket eden adem elmasına bakışlarım kaydığında alnını alnıma yasladı.

"Rüya." Saçlarımın kokusunu içine çekip tekrar fısıldadı. "Rüya Öyküm."
All Rights Reserved
Sign up to add BİR RÜYA ÖYKÜSÜ to your library and receive updates
or
#15ufaklık
Content Guidelines
You may also like
AZE by kelebekleroldu1
21 parts Ongoing
"Tahsin amca kim bu herif?" diye sordum. Kara gözleri avına odaklanmış bir aslan gibi keskince benim ürkek yeşillerime odaklıydı. "Behzat Kıvançlı'nın büyük oğlu Halil İbrahim Kıvançlı." dedi sesinde bariz bir gerginlik vardı. Benim tanımadığım bu adam etrafımdaki herkesi fazlasıyla germiş durumdaydı. "Onlar Karadenizli değiller mi? Ne işi varmış bu topraklarda?" diye sordum. Gözlerimi zar zor kopardım kara gözlerinden. Göz göze geldik Tahsin amcayla, "Onun olanı almaya gelmiş babandan, öyle diyorlar..." Anlamaz bir şekilde kaşlarımı çattım, "Onun olan ne varmış burada acaba? Bizim topraklarımızda hükmü geçmez onun!" dedim çirkefçe. "Benim hükmümün geçmeyeceği bir toprak yoktur küçük hanım." Arkamdan duyduğum sesle irkildim, bu kalın ve sert ses Halil İbrahim denen adama ait olamazdı değil mi? Tahsin amcanın gözlerinden dehşet geçti, arkamdaki adamın önünde hemen ellerini birleştirip başını eğdi ne oldu bilmiyorum ama sessizce yanımızdan sadece birkaç adım ayrılıp bizi baş başa bıraktı ama hala köşede tetikteydi. Cesaretimi toplayarak döndüm ona. Yakın mesafeden gördüm kara gözlerini şimdi daha bir karanlık bakıyordu. "Topraklarınızda gözüm yok. Ben benim olanı almaya geldim." dedi karanlık çıkan ses tonuyla. Yutkundum, sesimin titrememesine özen göstererek, "Senin olan neymiş?" diye sordum. O an gözlerinin parladığına yemin edebilirdim. "Aze, Aze diye bir kadın. Bey kızı Aze derlermiş buralarda ona." Gözlerim istemsiz irileşti, buzlu suyun içine düşmüş gibi titredim. Aze kızdım ben. Yüreği yiğit, gözleri güleç Aze kızdım... Bey kızı Aze derlerdi bana. *** BU KİTAPTA GEÇEN OLAYLAR VE KİŞİLER TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR. GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA ALAKASI YOKTUR.
Gözler Aynı Sen-Gerçek Ailem by Yazmaperileri
31 parts Ongoing
Yağmurdan kaçarken doluya yakalanmak nedir bilir misiniz? Ezgi biliyordu. Hayatını zindana çeviren üvey babasından kaçtığı bir gecede, onu bu hayata tutsak eden adamla karşılaşmayı beklemiyordu. Bilseydi o adamla karşılaşacağını, yine kaçar mıydı o ödül töreninden? Onunla yüzleşecek cesareti bulur muydu? Yine de her şey için çok geçti. Bir karanlık gecede, İki lacivert göz kesişmişti. Biri nefretle diğeri ise yabancı gibi bakarken daha da acıtmıştı gerçekler. Asaf Kandemir tanımamıştı kızını. Ona nefretle bakan gözlerin ardında yatan anlamı görememişti. İki silah sesi duyulmuştu sonrasında sokakta. Yere düşmüştü kızın bedeni, sokak lambasının altına. O lamba bile kızın kimliğini aydınlatamamıştı. Eğer bilseydi o sokağa girince hayatının değişeceğini, geçmezdi o sokağın önünden belki. Atmazdı adımını. Ama geçmişti iş işten. Birçok şey gibi buna da geç kalınmıştı.. --- Hikayeden Kesit --- 15 yıldır, nefret ederek büyüdüğüm bu adam, bir kaç gün içerisinde bütün dengemin şaşmasına neden oldu. İçimde filizlenen, baba hayaliyle yanıp tutuşan çocuk, yine terk edilmenin verdiği kırıklıkla ağladı. Ağladı ağlamasına ama sesini duyan olmadı. Karşımda, acımasızca bakan lacivert gözleri her şeyi açıklıyordu. Onun gözünde bir hiçtim ben. Koca bir boşluk. Hikayesinde bir yerim yoktu. O ise benim hikayemin büyük bir kısmını oluşturuyordu. - Sözler hayli çıkmazlarda, Söz ver haydi sen.🎶 Dün birini gördüm yolda, Gözler aynı sen.🎶 Bizler aynı kalmadık ki, Hayat değişirken.🎶 Ben birini sevdim ama, Gözler aynı sen 🎶 Hikayenin şarkısı: Gözler Aynı sen-Yaşar
You may also like
Slide 1 of 10
AZE cover
Abilerim cover
ASYA cover
Bin Acı Bir Merhem/ Texting  cover
Akım || tex +18  cover
Gözler Aynı Sen-Gerçek Ailem cover
Yan Dairedeki | texting cover
BALLICA MAHALLESİ cover
Karadeniz'in Kızı (Gerçek Ailem) cover
MEHİR(Gerçek Ailem) cover

AZE

21 parts Ongoing

"Tahsin amca kim bu herif?" diye sordum. Kara gözleri avına odaklanmış bir aslan gibi keskince benim ürkek yeşillerime odaklıydı. "Behzat Kıvançlı'nın büyük oğlu Halil İbrahim Kıvançlı." dedi sesinde bariz bir gerginlik vardı. Benim tanımadığım bu adam etrafımdaki herkesi fazlasıyla germiş durumdaydı. "Onlar Karadenizli değiller mi? Ne işi varmış bu topraklarda?" diye sordum. Gözlerimi zar zor kopardım kara gözlerinden. Göz göze geldik Tahsin amcayla, "Onun olanı almaya gelmiş babandan, öyle diyorlar..." Anlamaz bir şekilde kaşlarımı çattım, "Onun olan ne varmış burada acaba? Bizim topraklarımızda hükmü geçmez onun!" dedim çirkefçe. "Benim hükmümün geçmeyeceği bir toprak yoktur küçük hanım." Arkamdan duyduğum sesle irkildim, bu kalın ve sert ses Halil İbrahim denen adama ait olamazdı değil mi? Tahsin amcanın gözlerinden dehşet geçti, arkamdaki adamın önünde hemen ellerini birleştirip başını eğdi ne oldu bilmiyorum ama sessizce yanımızdan sadece birkaç adım ayrılıp bizi baş başa bıraktı ama hala köşede tetikteydi. Cesaretimi toplayarak döndüm ona. Yakın mesafeden gördüm kara gözlerini şimdi daha bir karanlık bakıyordu. "Topraklarınızda gözüm yok. Ben benim olanı almaya geldim." dedi karanlık çıkan ses tonuyla. Yutkundum, sesimin titrememesine özen göstererek, "Senin olan neymiş?" diye sordum. O an gözlerinin parladığına yemin edebilirdim. "Aze, Aze diye bir kadın. Bey kızı Aze derlermiş buralarda ona." Gözlerim istemsiz irileşti, buzlu suyun içine düşmüş gibi titredim. Aze kızdım ben. Yüreği yiğit, gözleri güleç Aze kızdım... Bey kızı Aze derlerdi bana. *** BU KİTAPTA GEÇEN OLAYLAR VE KİŞİLER TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR. GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA ALAKASI YOKTUR.