"Bazen bir şehir yıkılıyor ve ben o şehrin enkazının altında kalıyorum. Tek başıma, savaşarak çıkıyorum enkazın altından. Ama ne var biliyor musun? O enkazın altından çıktığımda eskiden yanımda olan insanlar bir daha asla hayatımda olmuyorlar, " burukça tebessüm ettim" baksana, doğduğumda da enkazın altından çıkmış olmalıyım. Çünkü hayata gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm yüz annemin sıcacık gülümseyen yüzü değildi, sevil hanımın dediğine göre ilk gözümü açtığımda yetimhane görevlisi varmış başımda. İlk onu görmüşüm yani. " ağzımdan dökülen cümlelere öyle bir kahkaha attım ki, enkazın üstünde olanlar bile duydu...
Mavi, hayatın kendine bahşettiği zorluklara fazlasıyla göğüs germiş, bütün yükü sırtında taşımıştı. Daha yeni doğmuş bir bebekken bir çöp konteynerinin içine bırakılmakla kalmayıp, tam dokuz yaşında kanser hastalığına yakalandığını öğrenmişti. Hastalığı başlarda yüksek evrelerde olmasa da Mavi'nin ilerleyen yaşıyla beraber hastalığı da ileri boyutlara ulaşmıştı. Her şeye rağmen Mavi mutluydu, çünkü yanında her şeyden çok sevdiği ailesi, arkadaşları vardı; Deniz, Defne, Bora, Mert ve Yankı. Onlar mavi'nin yetimhaneden arkadaşları, dostları, ailesiydi. Hep Mavi'nin yanında olan, onu destekleyen, babası, annesi, abisi olan biricik ailesi.
-YAZIM HATALARI OLACAKTIR RAHATSIZ OLANLAR OKUMASIN LÜTFEN-
@emiralkan: Bu saçmalığa derhal son ver.
@emiralkan: Sende şu saplantılı fanlardansın
@emiralkan: Sanki anlamayacağım.
@emiralkan: Böyle yaparak dikkatimi çekmeye çalışıyorsun
@emiralkan: Tebrikler başardın da
@emiralkan: Güzel taktik
@emiralkan: Ama böyle devam ederse mahkemede görüşeceğiz haberin olsun
@emiralkan: Takıntılı manyaklar ilgimi çekmiyor.
@emiralkan: Bunu da bilmiş ol.
Istek kabul edildi
Görüldü.
Yazıyor...
-Başlama tarihimiz 14 Ağustos 2025-