Adam Ahu'ya bakıp gülümsedi. Her zaman biliyordu eninde sonunda ela gözlerin onu zapt edeceğini. Ellerini kaldırdı ve memnuniyetle teslim oldu. *** "Doğru ya ben zaten hiç çocuk olmadım. Anne hiç hatırlıyor musun sokakta arkadaşlarımla oynadığımı, yaramazlık yaptığımı, ağlayıp paçalarına yapıştığımı ya da babamın omzunda dondurma yediğimi? Ben hatırlamıyorum. Ben bir oyuncağım olduğunu bile hatırlamıyorum. Galiba ben gerçekten hiç çocuk olmadım. El birliğiyle, ailecek kararttınız çocukluğumu. Geçmişimden sonra geleceğimi de karartmanıza izin vermiyorum. Çocukluğumu kurtaramadım ama gençliğimi kurtarıyorum." O karanlığı aydınlıktan koruyan zırhtı. Ve herkesin yanlış yapmaktan korktuğu biriydi. Herkesin en bilinmemesi gereken sırlarını bilirdi bu yüzden kimse tersine gelmeye cüret edemezdi. O hep istediği gibi güçlüydü yenilmezdi. Doğru muydu? Hayır. Zaten o hayatında doğru yaptığı tek bir şey bile hatırlamıyordu. Ve o hep güzel gözlerini yumup kararlılıkla bilmediği caddelerde kayboluyordu. Ve hep o caddelerin onu sürüklediği yeri seviyordu. *** DİPAll Rights Reserved