Beni iyice tezgâha yaslayarak "Gülden," dediğinde "Bitti," diye tekrar ettim. "Unuttun mu? Aramızdaki her şey bitti?.."
"O yüzden mi gözlerime öyle bakıyorsun?" diye sataştı bana. "O yüzden mi beni kıskandırmaya çalışıyorsun? O yüzden mi delirtiyorsun beni? O yüzden mi geceleri hayalimle orgazm oluyorsun?"
"Sen..."
"Söylesene Gülden, yetiyor mu?" Dudaklarını çenemde hissettiğimde gözlerim sessizce kapandı. "Söylesene," diye fısıldadı. "Söylesene Gülden, yetinebiliyor musun?"
***
Alparslan Gündoğdu, karısını ve dört yaşındaki kızını bir yangında kaybetmiş ve yıllar sonra yeni bir başlangıç için her şeyi geride bırakarak İstanbul'a yerleşmişti. Geçmişin kötü hatıralarından kaçmak ve unutmak istiyordu ama kendini ansızın saçları ateşten bir güzele tutulurken bulmuştu.
Gülden Seçkin, yemyeşil bakışları ve beyaz tenini çevreleyen kızıl saçlarıyla eşsiz bir güzellikti. Bazen sakar, bazen delidolu biriydi ve kendi sıradan hayatında her şey yolundaydı, ta ki sevgilisi tarafından aldatılana ve hiç ummadığı bir gece Alparslan Gündoğdu'yla karşılaşana dek...
Kendini hiç tanımadığı bir adamın kollarına atarken bunun delilik olduğunu biliyordu, yine de o bakışlara karşı koyamayarak ona teslim olmuş ve işte o gece, her şey mahvolmuştu...