LAVİNİA VE KEHRİBAR (DÜZENLENİYOR)
  • Reads 585
  • Votes 11
  • Parts 1
  • Reads 585
  • Votes 11
  • Parts 1
Complete, First published Feb 20, 2021
Ruh eşi kavramı, çoğu insanın nezdinde farklı karşılıklara tekabül etse de benim nazarımda, insanların çift yaratılması ve Zeus'un insanları ikiye bölmesine karşılık geliyordu. Ruh eşi dediğimiz kavrama her ne kadar inansam da ruh eşimizi bulabileceğimize inanmıyordum. Ruh eşi, benim nezdimde bulunması imkansız bir kişiydi.

Ruh eşim, benden onlarca yaş büyük veya küçük olabilirdi. Ölmüş olması ya da hasta olması da mümkündü. Dünyanın bir ucunda yaşayabilirdi veyahut kıtalar bizi ayırabilirdi. Yüzyıllar önce yaşayabilir veya yüzyıllar sonra doğacak olabilirdi. Yıllar önce can vermiş olması ihtimalken, daha annesinin karnında olması da bir ihtimaldi. Ruhumun yarısı bulmam ne kadar imkansızsa, bulup birlikte olmam da o kadar imkansızdı.

Peki, ruhumuzun diğer yarısını bulsaydık, ne olurdu?

Ölmüş olan sevdiklerimizi geriye getirmek, kabul olması imkansız bir dilekti ve şüphesiz her canlı bunu arzulardı. Birini yıllarca zorla nefes aldırmak mümkün müydü? Birini kafamızın içinde yaşatmak mümkünâtı olan bir şey miydi?

Eğer bir insanı nefesi kesildiği halde yaşatmak, kalbini durdurmuşken ona zorla kan pompalatmak mümkün olsaydı, ne olurdu?

Kendimizi tanımak kolay zannedilen bir şeydi ancak bu bir yanılgıydı. Kendimizi tanıdığımızı sanıyorduk fakat önümüz kapalıydı. Gerçek mânâda kendi içimize dalmamıştık. Kendimizi biliyor muyduk? Kendimizi tanıyor muyduk? Geçmişimizi biliyor muyduk?

Eğer kendimizi yüzde yüz tanısaydık, delirmeden durabilir miydik?

Bu hikaye, bu soruların cevabını bulma hikayemiz.

Bu hikaye, bizim hikayemiz.

Not: Kurgunun 21 şubat 2021 günü girişi yayınlanmıştır ve o günden bu yana bölümler gelmektedir. 🖤
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add LAVİNİA VE KEHRİBAR (DÜZENLENİYOR) to your library and receive updates
or
#51kar
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
36 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 9
GECENİN İZİ cover
İMDADIM cover
Kara Gül  cover
Fındık Tarlası cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
AMARİS cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
🌼PAPATYA 🌼(Düzenlenecektir) cover

GECENİN İZİ

36 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....