Ruh eşi kavramı, çoğu insanın nezdinde farklı karşılıklara tekabül etse de benim nazarımda, insanların çift yaratılması ve Zeus'un insanları ikiye bölmesine karşılık geliyordu. Ruh eşi dediğimiz kavrama her ne kadar inansam da ruh eşimizi bulabileceğimize inanmıyordum. Ruh eşi, benim nezdimde bulunması imkansız bir kişiydi. Ruh eşim, benden onlarca yaş büyük veya küçük olabilirdi. Ölmüş olması ya da hasta olması da mümkündü. Dünyanın bir ucunda yaşayabilirdi veyahut kıtalar bizi ayırabilirdi. Yüzyıllar önce yaşayabilir veya yüzyıllar sonra doğacak olabilirdi. Yıllar önce can vermiş olması ihtimalken, daha annesinin karnında olması da bir ihtimaldi. Ruhumun yarısı bulmam ne kadar imkansızsa, bulup birlikte olmam da o kadar imkansızdı. Peki, ruhumuzun diğer yarısını bulsaydık, ne olurdu? Ölmüş olan sevdiklerimizi geriye getirmek, kabul olması imkansız bir dilekti ve şüphesiz her canlı bunu arzulardı. Birini yıllarca zorla nefes aldırmak mümkün müydü? Birini kafamızın içinde yaşatmak mümkünâtı olan bir şey miydi? Eğer bir insanı nefesi kesildiği halde yaşatmak, kalbini durdurmuşken ona zorla kan pompalatmak mümkün olsaydı, ne olurdu? Kendimizi tanımak kolay zannedilen bir şeydi ancak bu bir yanılgıydı. Kendimizi tanıdığımızı sanıyorduk fakat önümüz kapalıydı. Gerçek mânâda kendi içimize dalmamıştık. Kendimizi biliyor muyduk? Kendimizi tanıyor muyduk? Geçmişimizi biliyor muyduk? Eğer kendimizi yüzde yüz tanısaydık, delirmeden durabilir miydik? Bu hikaye, bu soruların cevabını bulma hikayemiz. Bu hikaye, bizim hikayemiz. Not: Kurgunun 21 şubat 2021 günü girişi yayınlanmıştır ve o günden bu yana bölümler gelmektedir. 🖤All Rights Reserved
1 part