Çok sevdiği kocasının ölümüyle genç yaşında dul kalan Süreyya, üç yaşındaki oğlu Turgut ve karnındaki bebeği ile zor bir yaşama doğru sürüklenir. Yaşadığı mahalle baskısı, para kazanmanın zorluğu ve oğlu Turgut'un bir baba figürüne ihtiyacı olduğunu fark etmesiyle genç kadın, Alihan Sönmez adında bir adamla evlenmeye karar verir. Fakat Alihan Sönmez, göründüğü kadar masum bir adam değildir.
(1998/Erzurum)
***
"Ben senin karınım, günlerce seviştiğin, koynunda sevdiğin, öpüp kokladığın karın! Eşin!" diye bağırdı Süreyya. "Evet, ben sana eş oldum. Karın oldum. Sana her şeyimi verdim, seni sevmek için her Allah'ın gecesi yalvar yakar dua ettim- yalnızca senin için. Meğer kocam bildiğim adam sen değilmişsin.. meğer ben hiç var olmayan biriyle evliymişim, Alihan Sönmez ile! Sen onu tanıyor musun Türkeş? Çünkü ben tanıyamamışım, onun ardındaki karanlığı bilememişim."
Alihan dolan gözlerini saklamak ister gibi başını eğdi, yutkunamıyordu bile. "Yapma, böyle söyleme." dedi kupkuru olmuş dudaklarıyla. "Seni seviyorum, sen benim eşimsin, benimsin. İlk günden beri hep böyleydi." diye söyledi adam ikna etmek ister gibi.
Süreyya'nın dudaklarında ise acı bir tebessüm belirdi. "Kalbimde dolaşmadan benim diyemezsin bana." diye fısıldadı zorlukla. "Yalan söyleme artık, sen beni hiç sevmedin. Ama ben, ikinci kez ihanet dolu bir aşka yenildim. Sana yenildim."
***
İnce Buzun Üstü (Yetişkin içerik! şiddet, argo)
Süreyya/Alihanجميع الحقوق محفوظة