Annesini kanser yüzünden kaybeden Ekin, onu doğduğunda terk edip giden babasıyla birlikte yaşamak zorunda kalır. Ne aşkı ne de dostluğu daha önce bilmeyen Ekin, yeni hayatında her ikisinide öğrenecektir. "Sen yokken bu kapkaranlık lunapark gibiydim ben Ekin. Sonra sen geldin ve hayatıma ışık kattın. Şimdi gitmek ve beni bu karanlığa geri hapsetmek istiyorsun. Gitme Ekin, beni bu karanlığa yeniden hapsetme." Ne diyeceğimi bile bilmiyordum. Gitmeyi bende istemiyordum ama mecburdum. Başka çarem yoktu. "Özür dilerim sevgilim." dedim ve dudağının kenarına ufak bir buse kondurdum. Yavaşça geri çekildim ve elimi onun elinden çektim. Bana yalvarır gibi bakıyordu ama mecburdum. Eğer biraz daha ona bakarsam gidemeyeceğimi anladım ve koşarak o ışıkları sönmüş lunaparktan çıktım. Son kez ona baktım. Dizlerinin üstüne çökmüş, yağmurun altında ıslanıyordu. Tekrar fısıldadım "Özür dilerim sevgilim."