O, her zaman kullandığı tek bir maskeye sahip bir adamdı. O, benim için dünyadaki her iyi şeyin başında geliyordu. Ona kötü bir insan diyemezdim, o benim nefesimdi. O, ayın düştüğü gecelerde bile gözlerinin arzuyla parıldayışını görebildiğim birisiydi. O kötü değildi, o benim için kötü değildi.
O benim;
Cehennemimin içindeki umuttu.
Cehennemi ve cenneti içinde barındıran bir günahkârdı.
O, beni yaşadığım kıyametin içinden çekip çıkartan bir şeytandı.
O, benim bu hayatta görüp görebileceğim tüm güzelliklerdi.
O, benim ruhumun karanlık boşluğunu tamamlayan tek kişiydi.
"Bir kez soracağım net ve kısa cevaplar istiyorum" dedi, kafamı sallamaya çalıştım. Yatakta sırt üstü uzanıyordum kalbim deli gibi çarpıyor ve odadaki sessizliği bastırıp ikimizin de kulağında çınlıyordu. Üstümde durmuş elini sıkıca dudağıma bastırıyordu. Kim mi?
Bilmiyorum.
"Birincisi evime nasıl girdin? İkincisi yatağımda napiyorsun? Üçüncüsü ve en önemlisi sen kimsin?"