Ali Esat'ın gözleri gezindi yüzümde. İfadelerimi tartıyor gibiydi. "Sana kardeşimsin felsefesi yapmayacağım. Gayette iyi biliyoruz kardeşim demekle kardeş olunmadığını." Diyen Ali Esat kelimelerini iyi seçiyordu. Beni kırmamak için uğraş veriyordu ama kalp bu, sevdiğinin sevmediğini duyunca kırılıyordu işte. "Sana unut beni gibisinden salakça bir şeyde demeyeceğim. Unut demekle unutulmuyor bu sevda denilen illet." Elim ayağım buz kesmiş titrememi engelleyemiyordum. Sanki kalbimin ortasında bir hançer ve Ali Esat'ın her kelimesi kalbimde ki hançeri döndüre döndüre sokuyordu en derinlerime. "Senin acı çekmeni de istemiyorum, ben zaten herkes yerine yeterince acı çekiyorum." Dedi Ali Esat. Güçlü dur Ada! Güçlü dur! Yerimden kalktım ve ellerimi masaya koydum cesurca. Yutkundum ve gülümsedim. "O zaman herkes kendi acısını kendi çeksin. Kimse kimsenin omzuna acısını yüklemesin Aliş. Herkesin acısı kendine." ••••••••• Küçüğüm'ün yan hikâyesidir ve bu hikâyeye başlamak için onu okumanıza gerek yoktur. Hikâyenin bölümleri yazın ilk ayları başlayacaktır yayınlanmaya.
4 parts