"Ordudayken hergün düşündüm. Tanrı beni neden hayatta tutuyor? Bugün anladım ki bana yaptıkları onu yeterince tatmin etmemiş. Önce beni senden uzaklaştırdı. Git dedi, git onsuz yaşa. Bu yüzden gittim ve o'na karşı galip gelmeyi umarak ölümün kollarında yaşadım. Ama o orada da kazandı, ölmeme izin vermedi ve sonra bir sihir gibi seni tekrardan hayatıma getirdi. Bütün kayıp anılarımı tekrar getirdi, beni tekrar havalara uçurdu, sonra yerden yere vurdu. Beni rüyalarımdan uyandırıp dedi ki: 'hayatın işte böyle. Lalisa benim, asla senin olmayacak. Çünkü Bu güne kadar, sana verdiği sözleri değil, bana verdiği sözleri tuttu.'
Beni bir başkası için bıraksaydın eğer acır ve affederdim. Ama tanrıya nasıl acırım? Şimdi geri dönüyorum. Sensiz 10 yıl geçirdim,her gün seni severek, 100 yıl daha geçirebilirim. Tanrı ya beni öldürür ya da yenilgisini kabul ederek seni bana gönderir."
Jab Tak Hai Jaan adlı bollywood filminden alıntıdır.
2020|nicolewestw
Ailesi gözlerinin önünde katledilen Mine Özdinç, geçmişin karanlığından doğan soğuk bir intikam yemini eder. Katili bulacak, onu kendi elleriyle yok edecektir. Fakat kader, onu intikamının hedefiyle - Koray Korkmaz'la - karşı karşıya getirir. Mine, onu tanımadan sevmeye başlar; Koray ise geçmişte hayatta bıraktığı kızın, kalbine doğru yaklaştığını fark etmeden içine çekilir.
Karanlıkla beslenen bu hikâye, bir cinayetin gölgesinde filizlenen yasak bir aşkla; ihanet, tutku ve kaçınılmaz bir sonla yazılıyor.
Bu bir aşk değil...
Bu, kanla yazılmış bi hikaye...