'Koynuma yatar, kaşla göz arasında'
Göğsüme bir ağacın kökleri gibi dağılan ipek saçlarıyla yatan biricik sevgilimin omzundaydı parmaklarım. Dokunmaya kıyamadığım yüzünde dolaştı gözlerim. Hırçınlığının sonu olan kırılmış burnundaki tatlı yamuklukta gezdirmek istedim parmaklarımı.
'Uykuya kaçar, beni bir başıma koyarsın'
Kulağına mırıldandığım dizeleri duyduğundan adımın Karan! Sevgilim! - hep böyle seslenir - olduğu kadar emindim. Dudaklarımın kıyısında oluşan kıvramla izledim çekik gözlerinin üzerindeki sıra sıra dizilmiş, sayısını hep karıştırdığım kirpiklerini. Dudaklarımda oluşan sızıyla fark ettim dudaklarımın çatladığını, onları nemlendirerek devam ettim kulağına fısıldamaya.
'Kucağımda daldığın rüyadan bile kıskanırım'
Benim onda gördüklerimi başkası görür diye içimi söken asi sevgilimi biraz daha çektim kendime. Parkemi biraz daha sardım ona. Uyumadığını saklamayarak daha da sardı parkemin içinden sardığı kollarını belime. Kıvrılan kurumuş, çatlamış, mora dönen dudakları içimi acıttı. Kızarmış, soğuktan yara olmuş yanaklarına gözüm kayınca daha da acıdı içim. Burnumu o yanaklara dayayıp bütün ciğerlerimi dolduracak kadar bir nefes aldım o çatlaklardan. Gül korkuyordu benim sevgilim.
Beyaz gül gibiydi.. Daha fazlası, beyaz bi bül bahçesiydi o.
Uçsuz bucaksız bir gökyüzüne benzettiği gözlerimin gördüğü ve göreceği tek beyaz gül bahçesiydi o...
Vatanım gibiydi, göğüslerimizin üstünde taşıdığımız bayrak gibiydi. Gökyüzümde sonsuza dek dalgalanacak olan asi sevgilim...
***
Tamamen kendi hayal ürünümdür.
İlk 2 bölümde biraz tökezlesem de okunmaya değer bence devamı, bir bakın derim ;))
Küçüklüğümden beridir yazıyorum ama ilk kez başkalarıyla paylaşıyorum. Her türlü saygılı yorumlarınıza talibim :D
Alya özer (asil ) küçük yaştan beri ailesinin intikamı için yanıp tututuşur tam herşey bitmişken gerçek ailesi ortaya çıkar. Bütün dengesi alt üst olurken aşk karşısına çıkar