PARAVAN
  • Odsłon 9,885
  • Głosy 1,772
  • Części 30
  • Odsłon 9,885
  • Głosy 1,772
  • Części 30
W Trakcie, Pierwotnie opublikowano mar 01, 2021
Kapısı kapalı çikolata dükkânının önünde durdum. Saate baktım; 12: 58 
 
Son iki dakika kalmıştı. Elimi cebime götürüp son kalan çikolatamı da yemek için çıkardığımda, poşetin rengi ürpermeme sebep oldu.
 
Pembe.
 
Çikolatanın pembe poşetini açıp yemeye başladım. Gözlerim yukardaki tabelaya dikildiğinde,  bu rengin son bir yıldır çokta masum gelmediğini anlamıştım.
 
...
 
Damağımda kalan çikolatanın üzerinde dilimi gezdirip, içeri doğru kararsız adımlar atmaya başladım. Kapıdan içeri girip, onunla aramızda birkaç adım kala durdum. Bu sefer ben ona gözlerimi dikmeme rağmen o, ısrarla elindeki lanet şeye bakmaya devam ediyordu.
 
Pembe renkten nefret etmemi sağlayan şeye...
 
"A- Artık okul çıkışları çikolatacıda sana yardım edecekmişim ," dedim titreyen sesimle.
 
Anında başını çevirmeden gözlerini gözlerime dikti. Tedirginlik işte şimdi gerçekten kanıma karışmaya başlamıştı. Elindeki o şeyi tezgâhın üzerindeki tabağın içine koyduğunda, oradaki bıçağı fark etmiştim.
 
"Yaklaş," dedi, ruhsuz bir sesle.
 
Yaklaştım. Artık aramızda sadece tezgâh vardı. Başını yavaşça bana doğru yaklaştırmaya çalıştığında kaçmalıydım o zaman. Ama öylece bana yaklaşıp, nefesini kulağımın çevresinde gezindiğini hissettirdiği ana kadar bekledim. Aptallık ettim!
 
Fakat dudaklarını aralayıp kulağıma söylediği cümleyi sorgulamamakla en büyük hata ve aptallığı yapmıştım.
 
"Hayatta gördüğümüz bazı şeyler bir paravandan ibarettir."
 
Keşke sorgulasaydım.
Wszelkie Prawa Zastrzeżone
Spis treści
Zarejestruj się, aby dodać PARAVAN do swojej biblioteki i otrzymywać aktualizacje
lub
#234pembe
Wytyczne Treści
To może też polubisz
YAMALI SEVDA  autorstwa Betulokssuz
31 części W Trakcie
Ben boşanmış öğretmen bir babanın kızıyım. Yıllar önce, ben henüz on yaşındayken tayin edildiği Karadeniz bölgesinde aşık olup evlendi. Beni de beraberinde getirdi elbette, çünkü benim annem sorumsuz bir kadın, beni onun eline bırakmadı. Saf Karadeniz'li kadının bir kızı vardı, kendisi ablam olur Zeynep. Babam ve eşi yıllardır birbirini bulmanın huzurundan mıdır bilmem, sakin ama mutlu bir hayat yaşıyorlar. Ben lisede çıktım buradan. Ankara'da liseyi hemşirelik olarak okudum. Üniversiteyi kazanamadım, bende boş durmayayım, babamın yanına geleyim dedim, geldim. On sekiz, on dokuz, yirmi ve yirmi bir yaşlarımda buralardaydım. Sağlık ocağında yardımcı hemşirelik yaptım. O sıralarda babamın eşi Hanife annenin, ahiretliğinin asker oğluyla nişanım takıldı. Tam düğün arefesinde nişanlım olan Halil Yaman, eski sevgilisi, çok sevdiği kız ona kaçınca beni terk etti. Benim adım Tuğba, ben bu şehirden dargın gittim. Yağmurlu bir günde, onların çaylığında birlikte olmuştuk. O sarhoştu, ben aşk dolu. İkimizde nasılsa evleniyoruz dedik ve olanlar oldu. Sonra dünyam başıma yıkıldı, öyle böyle değil ama. Çok şey götürdü benden Halil Yaman ama özümü unutmayayım, çizgimden çıkmayayım diye bana kızımı bıraktı. Tuğçe sıkı sıkı tutunduğum, kendimi adadığım oldu. Ben onunla hayatta kaldım. Yoksa hissettiğim şeyle ölürdüm. Öyle buruk, öyle yamalı bir sevda.
GECENİN İZİ autorstwa hisssizyazar
46 części W Trakcie
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
To może też polubisz
Slide 1 of 10
SAYE cover
Mafya'nın ki cover
GÜNCE | Gerçek Ailem cover
Güneş Tutulması  | Yarı texting  cover
Sevda\Texting  cover
portakal reçeli 🍊 cover
GÖNÜL KİRASI  cover
YAMALI SEVDA  cover
GECENİN İZİ cover
BİR MEZAR cover

SAYE

37 części W Trakcie

Kapının açılmasıyla içeriye giren adamıma döndüm. Beklenti içinde baktığımda yüzünde ki piç sırıtışı hayra alametti demek ki. Bulmuştu. "Abi, buldum. 24 yaşında , okuyormuş ondan görmemişsin bu zamana kadar. Abisinin düğünü için gelmiş. Temelli dönüş . Adil Beyin en küçük kızı , görüştüğü kimse yok diye biliniyor . Soruşturdum biraz ama anneleri Zeren hanımdan çok yengeden çekiniyor herkes. Abileri çok üzerine düşüyor."dedi Kadir "Adı?"diye sordum sadece "Adı. Saye, Saye Yağızoğlu. Yağız aşiretinin gözdesi" dediğinde gönlüme ektiğim tomurcuk büyüdü. Saye... Benim Sayem... Bir düğünde gördüğüm kara gözlüm. Bu zamandan sonra bırakır mıyım seni?