Ve ben, güzelliğime rağmen kalbimde kibri taşıyordum. Bunun sebebi bir prenses olmam değil, aynaya baktığımda gördüğüm kutsal güzelliğin kendisiydi. Saatlerce aynanın karşısında dikilir, parmaklarımın ucuyla çilli yanaklarıma dokunur ve okyanus mavisi gözlerimin benden başka kimsede olamayacak bir renge sahip olduğunu fısıldar dururdum.
Ve aynadaki kızı öperdim, yaşamımın her anında sabah uyandığımda ilk yaptığım şey bu olurdu. Kendime tapıyordum ve insanların bana tapmasını olağan buluyordum. Her yeni yaşımla birlikte aldığım farklı güzellik, bu tapınmaya ihtiyaç duymamla sonuçlandı. Bana saygı ve aşkla bakmayan bir göz dahi hayal edemiyor, fakat insanlara onların gözlerine bakacak kadar değer de vermiyordum. İnsanlar benim için gölgeler gibiydi; aniden beliriyorlar ve sessizce kayboluyorlardı.
Sarayda yapayalnız büyüyor olmam Kral babamın canını sıktı ve beni biriyle tanıştırdı. Söylediğine göre bu çocuk, Mısır'dan Kızıl Krallığa sürülmüştü. Bunun sebebini bilmemekle birlikte, bu köle denen çocuğun aslında köle değil, prens olduğunu çok sonralarda öğrenecektim.
İnsanlar üçe ayrılır; Yaşayanlar, Yaşamayanlar. Yaşayamayanlar...
Yaşayanlar: hâlâ dünyadaki hayatına devam edenler.
Yaşamayanlar: öldükten sonra ikinci bir şansı hak edip bu büyülü evrene gelenler.
Yaşayamayanlar: öldükten sonra ikinci şansı hak eden ancak büyü gücü ve dövmesi oluşmayanlar.
🖤
Başlangıç ve bitiş. Bebek arabasıyla gezdiğim yolları, şimdi tekerlekli sandalyeyle geri dönüyorum.
🖤
En büyük gayesi babasının öğrettiği gibi
adaletli bir avukat olmak isteyen Yargı Yargıcı kendini ölümcül bir hastalığın pençesinde bulur.
Öldükten sonra gözlerini başka bir evrende açan Yargı, hastalıklar içinde yüzerken, çektiği acılar bir anda kesildiği için yeteri kadar tepki veremez. Ta ki karşısında ömür boyu kendisini bekleyen ruh eşini görene kadar.
Yaşamayanlar evreni tüm hızında akmaya devam ederken, Yargı olaylara adapte olmaya çalışacak. Öğrendiği en önemli bilgi ise burada insanların tıpkı bir satranç tahtası gibi altıya bölündükleri olacak. Yargı grubunu bulmak için bedeninde belirecek olan dövmeyi beklemek zorunda. Piyon da olabilir, şah da. Ya da hiçbir grubun dövmesi oluşmaz ve kendini bir anda Yaşayamayanlar'ın arasında bulur. Hiçbir büyü gücüne sahip olmayan ve dışlanmışların arasında...