Yaraların , yalanların , aldatılışların kitabı ⚜
🕸🕸
Öz ailesinden bir intikama kurban giden , koparılan bir genç kız.... Asel Korhan
Kendi ailesinin kurduğu komployla Bataklığın hakimi oldu. Arem Yiğiter namı değer Batak...
Yalansız sandığı toz pembe bir hayatta bulunduğu şikayet sonucu beyaz hayatının lekeleriyle tanışan Asel Korhan.
Şikayette bulunduğu adam Arem Yiğiter'se...
Kader onlara bir hastane koridorunda göz göze geldikleri an oynuna başlamıştı.
Ya da oyunu ikisi başlatmıştı.
Yaralı iki insan. Aşktan yaralanmış , yalandan nasibini almış aldatılmış iki insan.
Birbirlerine hem yara açacak hem de sarabilecek mi?
Onların hikayesi bir Kağıt Parçasına imza atarak başladı.
Ve Kağıt parçaları peşlerinden hiç ayrılmadı.
Parçalar doğruyu , gerçeği , acıyı getirdi.
🕸🕸
"Arem" dedim...
Bu soruyu neden sordum bilmiyorum ama. Birbirimizin hayatını hep yaralayacağımızı biliyorum.
"Efendim toprak gözlü"dedi.
"Farklı hayatlarda ya da ne biliyim farklı şekillerde tanışsaydık bizim bir şansımız olur muydu?"dedim.
"Olmazdı" dedi. "Ben bu hayatta tek bir kişiyi sevdim"
"O şuan evli" dedim.
"Evet öyle olsa bile" dedi
"Keşke o da yaşasaydı da evli olsaydı onunla" dedim. "Çünkü bu acı fazla ağır geliyor" "Bizden olmaz bu yaralarda bizi bırakmaz"
"Evet" dedi. "Benim yârim olamazsın. Bende senin. Ama bir başkasının da olamazsın artık"
"Doğru. Kimsenin yâri olamam. Kimsede olamaz. Benim yüreğim o. Bir başkasına da körüm" dedim. "Biz yaradan başka olamayız birbirimize. Bir insan bir insanın hem cellattı hem şifası olamaz" "Merak etme Asel'den Arem'e yar olmaz"
Derin bir nefes verip konuştu. "Gidelim artık" dedi.
...
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."